Yüksek atlama Türkiye rekoru kime ait ?

Mert

Yeni Üye
“Arkadaşlar, bu çıtayı birlikte aşalım!” — Yüksek atlama Türkiye rekoru üzerine samimi bir sohbet

Hepimiz tribünde aynı anda nefesimizi tutmuşuzdur: çıta kıl payı titrer, sporcu kollarını iki yana açar, iniş minderi bir an sessiz kalır… Sonra tribün patlar. Yüksek atlama hepimize ortak bir heyecan veriyor çünkü mesele yalnızca “yükseklik” değil—beden-zihin uyumu, yılların emeği ve milimetrik kararlar. Peki bu büyülü branşta Türkiye rekoru kimde, nasıl buraya geldik ve bundan sonra nereye gidebiliriz?

Rekor kimde? Açık hava ve salon ayrımını netleştirelim

Yüksek atlamada Türkiye’de açık hava büyükler rekorları iki isimde: erkeklerde Enes Talha Şenses 22 Haziran 2022’de Ankara’da 2.31 m ile zirvede. Kadınlarda ise 16 Temmuz 2011’de Ostrava’da Burcu Ayhan (Yüksel) 1.94 m ile hâlâ tahtta. Bu iki derece, Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) ve uluslararası listelerde açıkça yer alıyor. [1]

Salon (indoor) tarafında tablo biraz farklı: erkeklerde Alperen Acet 2019’da 2.26 m ile rekoru elinde tutuyor; kadınlarda ise 26 Ocak 2024’te Buse Savaşkan 1.91 m ile yeni seviyeyi belirledi. Bu da, kadınlarda açık hava rekorunun hâlâ 1.94 m ile Burcu Ayhan’da olduğunu ama salonda çıtanın artık Buse Savaşkan’la 1.91 m’ye yükseldiğini gösteriyor. [1]

Kökenler: “Makas”tan Fosbury’e, yerelden evrensele

Yüksek atlamanın tarihsel kökleri, 19. yüzyılın “makas” tekniğinden (scissors) başlayıp “straddle” ve sonra da Fosbury Flop’a uzanır. Türkiye’de bu dönüşüm, tesisleşme ve antrenörlük bilgisinin artışıyla paralel ilerledi. Rekorların kronolojisi, yalnızca birer santimetre yarışından ibaret değil; aynı zamanda antrenman metodolojisinin, spor biliminin ve zihinsel hazırlığın evrimi.

Burcu Ayhan’ın 2011’deki 1.94’ü, o dönem için Avrupa U23 şampiyona atmosferinde gelmiş bir göstergeydi: doğru koşu ritmi, son üç adımın ritmik hızlanması ve havuzun üstünde vücudun “kedi gibi” kıvrılması. Enes Talha Şenses’in 2022’de 2.31’e uzanması ise, yerli antrenör ekolleri ile biyomekanik analizlerin (video ayrıştırma, kuvvet-zaman eğrileri) daha sistematik kullanıldığını düşündürtüyor. Bu dereceler yalnızca “en yüksek bar” değil, aynı zamanda ülkenin belirli dönemlerde antrenman bilgisini ne kadar iyi içselleştirdiğinin de aynası. (Derecelerin resmî karşılıkları için bkz. ulusal/salon listeleri.) [1]

Bugünün yansımaları: Rekorun ötesinde ekosistem

Rekorlar, ekosistemin en görünür tepesidir; ağacın meyvesi gibi. O meyveyi veren kök ise altyapı: kulüp kültürü, minder ve çıta kalitesi, koşu yolu elastikiyeti, antrenör eğitimi, spor psikolojisi ve beslenme. Türkiye’de son 10–15 yılda tesis standardının artması ve yarışma takviminin çeşitlenmesi, çıtanın titremesini daha anlamlı kılıyor. Kadınlarda salonda Buse Savaşkan’ın 1.91’i, açık havadaki 1.94’ün “görüş alanında” olduğuna dair işaret verirken; erkeklerde 2.31, Avrupa finallerinde söz hakkı anlamına geliyor. (Salon ve açık hava kayıtları için ulusal listeler referans alınabilir.) [1]

Farklı bakış açılarını harmanlayalım: Strateji + empati = sürdürülebilir başarı

Forumlarda sık görürüz: bazı üyeler daha “strateji ve çözüm” ekseninden, bazıları daha “empati ve topluluk bağı” ekseninden yazar. Bu iki yaklaşımı birbiriyle yarıştırmak yerine harmanlayalım:

- Strateji/çözüm odaklı perspektif (kişisel bir üslup): “Bar yüksekliklerini planlarken 1–2 cm’lik artışlar, koşu ritmindeki mikro varyasyonlar ve son adımın ayak yerleşimi (yaklaşık 20–30 cm tolerans) kritik. Küçük video analizleriyle (ör. kalça merkezi yüksekliği, omuz ekseni dönüşü) haftalık mikro döngüler kurgulanabilir.”

- Empati/toplumsal bağ odaklı perspektif (yine bir üslup): “Sporcunun yalnız bırakılmadığı, ‘deneme kaçırdığında yüz ifadesinin’ bile not edildiği bir iklim, devamlılık getiriyor. Kulüp arkadaşının mindere ilk çıktığındaki alkış, antrenman tutarlılığı kadar kıymetli.”

Burada “erkekler şöyle, kadınlar böyle” diye genelleyip kalıplaştırmaktan özellikle kaçınalım; her sporcunun ve taraftarın yaklaşımı kişisel. İki üslubu birlikte düşününce; biri nasıl sorusunu (metot), diğeri neden sorusunu (motivasyon) parlatıyor. İkisi bir araya geldiğinde hem çıta yükseliyor hem de süreç sürdürülebilir oluyor.

Yüksek atlama ile beklenmedik bağlantılar: Mimarlık, müzik, sinirbilim

- Mimarlık: Koşu yolundan çıtaya doğru çizdiğiniz eğri, aslında bir tasarım problemi. Radyüs ve açı optimizasyonu, bir köprü kemerinin yük dağılımını kurgulamak kadar yaratıcı.

- Müzik: Son üç adımın temposu bir “ritim” meselesidir. Metronomla çalışılan yaklaşma ritmi, beynin zaman algısını stabilize eder; sporcunun “uçuş” fazına müzikal bir giriş gibidir.

- Sinirbilim: Flop anında omurga ve kalça koordinasyonu, beden farkındalığı (propriosepsiyon) ile yönetilir. Tekrar-geri bildirim döngüsü, sinaptik güçlenmeyi hızlandırır; bu da “bar korkusunu” azaltır.

- Davranış ekonomisi: Risk algısı ile ödül beklentisi arasındaki dengeyi düzenlemek (örneğin, 1.90 yerine doğrudan 1.92’ye atlamak mı?) mikro kararlar ekonomisidir.

Gelecek potansiyeli: 2.00 ve 2.33 ufku

Kadınlarda açık hava 1.94’ün 2.00 bariyerine doğru zorlanması, genç jenerasyonun ritim ve kuvvet kazanımıyla mümkün. Buse Savaşkan’ın salondaki 1.91’i, hedefin erişilebilirliği açısından kritik bir çıpa—iki santimlik artışlar hızla gelmese de “psikolojik tavan” şimdiden yükseldi. Erkeklerde 2.31’den 2.33–2.34’e zıplamak; dikey hız + yatay hız bileşkesini bir tık daha iyi toplamayı, yaklaşma eğrisinde daha stabil bir açı tutturmayı ve bar üzerinde pelvis-hamstring koordinasyonunu optimize etmeyi gerektiriyor. Bu düzeyde mikro kazanımlar, minder kalitesi, ayakkabı plaka sertliği, rüzgâr koridoru gibi çevresel parametrelerle de akıllıca oynanması demek.

Topluluğumuza çağrı: “Tribünden teknik çıkar, teknikten tribün ruhu”

Bu forumun güzelliği burada: tribünde bağıran da antrenman planına kafa yoran da aynı kişide buluşabiliyor. Yüksek atlama rekorlarının sahipleri bize iki şeyi hatırlatıyor:

1. Somut gerçekler:

– Erkekler açık hava rekoru: Enes Talha Şenses — 2.31 m (22 Haziran 2022, Ankara).

– Kadınlar açık hava rekoru: Burcu Ayhan — 1.94 m (16 Temmuz 2011, Ostrava).

– Salon rekorları: Alperen Acet — 2.26 m (2019) ve Buse Savaşkan — 1.91 m (26 Ocak 2024). Bu kayıtlar, TAF ve uluslararası listelerde teyitli. [1]

2. Soyut ilham:

– Yüksek atlama, “üstünden geçmek” kadar “içinden geçmek” de: korkulardan, önyargılardan, alışkanlıklardan.

– Rekor metinleri, forum başlıklarımızın altına düşülen kolektif notlara dönüşebilir: Kim hangi drill’i denedi? Hangi müzik ritmi son üç adıma iyi geliyor? Hangi kulüpte minder titremiyor?

Kapanış: Çıta sabit değil, biz de değiliz

Bugün bildiğimiz net: isimler ve santimetreler. Yarın ise bir sporcunun hayatındaki küçük bir karar—5 dakika fazla uyku, bir antrenmanın sonundaki tek “yüksek” deneme—yeni bir sayfa açabilir. O yüzden bu başlığı yalnızca “rekor kimde?” diye değil, “rekor bize ne söylüyor?” diye yaşatalım. Stratejiyle empatiyi, teknikle tribünü, bireysel hedefle topluluk desteğini harmanlayalım. Çünkü yüksek atlama sahiden de bir metafor: Çıtayı önce zihnimizde yükseltip sonra “üzerinden akmak”.

Kaynak notu: Yukarıdaki rekorlara dair açık hava ve salon listeleri için Türkiye rekor derlemeleri ve uluslararası kayıtlar referans alınmıştır. (Erkek açık hava 2.31 m — Enes Talha Şenses; kadın açık hava 1.94 m — Burcu Ayhan; salon 2.26 m — Alperen Acet; salon 1.91 m — Buse Savaşkan.)

---

Sources:

[1]: https://en.wikipedia.org/wiki/ListofTurkishrecordsin_athletics "List of Turkish records in athletics - Wikipedia"