ahmetbeyler
Yeni Üye
Anna Sorokin, Elizabeth Holmes üzere birtakım beşerler; ortada hiç bir eser ya da hizmet yokken bile üstün ikna kabiliyetlerini kullanarak insanlardan “yatırım ya da bağış” ismi altında para koparıp lüks bir ömür sürebiliyorlar. Bilhassa Holmes’ün, Silikon Vadisi’ni dolandırdığı meşhur öyküyü daha evvel sizlerle paylaşmıştık.
Bugün sizlerle, Holmes’ün kıssasını aratmayan bir dolandırıcılık öyküsünü inceleyeceğiz. Hazırsanız Anna Sorokin’in maceralarına bir göz atalım.
Sovyetler’de bir kamyon sürücüsünün kızı olarak dünyaya geldi
Tek çocuklu bir ailenin kızı olan Anna’nın babası, orta halli bir kamyon sürücüsüydü. Babasının işleri âlâ gitmeyince, ailesiyle birlikte 16 yaşında Almanya’ya taşındı ve burada Alman vatandaşlığına geçti. Alman vatandaşlığına geçtikten daha sonra Anna Sorokin ismini kullanmaya başladı.
Modaya merakı öğrencilik senelerında başladı
Almanya’ya taşındıktan daha sonra eğitimine devam eden Anna, eğitimini tamamladıktan daha sonra babasına ilişkin ufak bir nakliye firmasında yöneticilik yaptı. Nakliye firmasının iflası ile kendisine yeni bir uğraş arayan Anna, lisede de bir süre ilgi duyduğu moda ile ilgilenmeye başladı. Moda konusunda üniversite düzeyinde eğitim aldıktan daha sonra staj yeri aramaya koyuldu ve modanın ünlü kentlerinden Paris’e taşındı.
Paris’te çeşitli kurumlarda staj yaparkenFlickr ve LiveJournal üzere sitelerde kendi yarattığı sanat yapıtlarını paylaşmaya başladı. Akabinde ünlü Fransız moda mecmuası Purple’da vazife aldı. Bu süreçte etrafı tarafınca sessiz ve içine kapanık bir bayan olarak tanım edildi. Bu sessizliğin arkasında lisan eksikliği olduğu kestirim ediliyor.
New York macerası hayatını değiştirdi
2013 yılında, bünyesinde çalıştığı moda mecmuası, Anna’yı New York’ta düzenlenecek bir moda şenliğine temsilci olarak gönderdi. Burada bir süre vakit geçiren Anna; New York’un, hayalleri için daha uygun bir ortam olduğuna karar verdi ve misyon yeri olarak New York’a transferini talep etti.
Moda mecmuası tarafınca transfer talebi onay alınca, Anna kalıcı olarak New York’a yerleşti. Anna’nın mecmuadan kazandığı para, yalnızca standart bir hayat yaşamasına müsaade ediyordu. Giysi kuşamına son derece itina gösteren Anna, konut kirasını bile karşılamakta kuvvetlik çekince kira konusunda ailesinden yardım almaya başladı.
New York sosyetesi ile tanışma süreci
bir süre daha sonra ağzındaki baklayı çıkaran Anna; tanıştığı herkese, ailesinden 60 milyon dolarlık bir miras kaldığını ancak ufak pürüzlerden dolayı İsviçre bankalarındaki bu parayı şimdilik çekemediğini tabir ediyordu.
“Hesabı sen öde, daha sonra ben sana ziyadesiyle geri öderim”
Son derece lüks yerlerde, üst katman beşerlerle birlikte vakit geçiren Anna, ufak birikiminin de tükenmesiyle masraflarını ödeyemez duruma gelmişti lakin bu ortamlara gitmekten de kendini alıkoyamıyordu. Aklında bir plan vardı ve bu ilmek ilmek ördüğü plan için buralarda görünmesi kuraldı.
Cebinde 5 kuruş parası olmamasına karşın en lüks yerlerde güçlü beşerlerle tanışan Anna, iş hesap ödemeye gelince; “kredi kartım arızalı, cüzdanımı araçta unuttum ya da kaybettim” üzere mazeretler uydurarak bir fazlaca kere hesabı arkadaşlarına ödetti. Hatta bir toplantı için gereken uçak bileti masrafını bile arkadaşlarına ödetmişti.
Sanat için vakıf kurma vaadiyle sosyeteyi soyup soğana çevirdi
Anna, kelamda amatör ve yetenekli sanatkarların daha uygun ortamlarda sanat icra edebilmeleri için kimi sanat yerleri satın alacak ya da kiralayacaktı ancak bu projedeki maddi külfeti tek başına değil, hayır ismi altında New York zenginleri ile paylaşabilirdi. Ayrıyeten zenginlerin daha rahat eğlenebileceği bir kulüp inşa etmek istiyordu ama bu lüks yer için epey fazla paraya gereksinim vardı. İşte bu sebeplerden dolayı Anna Delvey Vakfı’nı kurdu ve zenginlerden bağış toplamaya başladı.
Word ve Photoshop ile bankaları dolandırmaya çalıştı
Vakıf için topladığı paraları da harcayan ve somut olarak insanlara bir şey sunamadığı için vakfın devamını getiremeyen Anna, devayı daha büyük bir adım atmakta buldu. Anna, Word ve Photoshop kullanarak İsviçre’de 60 milyon dolar ve Almanya’da çeşitli yatırımları varmış üzere evraklar hazırladı.
Bu düzmece evraklar ile City National Bank (CNB)’a 22 milyon dolarlık kredi başvurusu yaptı. Banka, Anna’nın sav ettiği varlıkları araştırsa da doğrulayamadı ve doğrulayamadığı bir varlık için 22 milyon dolar üzere önemli bir meblağı veremeyeceklerini deklare etti.
CNB’den istediği cevabı alamayan Anna, daha sona Fortress Bank’a başvurdu. Banka, Anna’ya 100 bin dolarlık yasal masrafı peşin öderse kredi için kıymetlendirme yapabileceğini söylemiş oldu. Anna bankalar nezdinde bir kere daha reddedilmişti.
Zor da olsa kısa vadeli bir kredi koparmayı başardı
1 yıl boyunca arkadaşlarına hesap ödeterek hayatını idama ettiren Anna, CNB’ye bu sefer 100 bin dolar ve kısa vadede geri ödeme teminatıyla kredi müracaatında bulundu. Bankadan krediyi kapan Anna, çabucak lüks bir otele yerleşti.
Burada lüks bir odada kalan Anna, sık sık konuklar ağırladı. Konuklarına yemekler ısmarlarken; çalışanlara de bahşiş vermeyi ihmal etmedi. Anna, bu süreçte çevresine son derece varlıklı kadın imajını aşıladı. Parası bitince bile varlıklı imajı yardımıyla otelde bir süre para vermeden kaldı, yemekler yedi ve konuklarına yemekler ısmarladı.
Anna için adaletle yüzleşme zamanı
Uzunca bir süre kaldığı otelin ve kredi çektiği bankanın parasını ödemeyen, bağış topladığı insanları dolandıran, karşılıksız çek dağıtan, uydurma banka evrakları düzenleyen Anna, 3 Eylül 2017’de tutuklandı. Tutuklanma sürecinde, daima hesap ödetip parasını geri vermediği ve devamlı 60 milyon dolarlık mirastan bahsetmiş olduğu arkadaşı tarafınca ihbar edildi.
Duruşmada bile şıklığından ödün vermedi
Anna, duruşma öncesinde; mâhkum kıyafetleri ile duruşmaya çıkmayı reddederek mahkemeden bir moda danışmanı talep etti. Şayet danışman gelmezse mahkemeye katılmayacağını da tabir etti. Mahkeme, Anna’nın talebini kabul edip bir moda danışmanını kendisiyle görüştürdü.
Anna için kalem kırıldı
Tüm bu maceraların akabinde hâkim karşısına çıkan Anna; yaptığı hiç bir şey için pişman olmadığını, pişman olduğunu söylerse kendisine palavra söylemiş olacağını ancak CNB’den çektiği krediyi hakikaten ödemek istese de ödeyemediğini, başka suçlamalar için ise bir şey söylemeyeceğini deklare etti.
Anna’nın sözlerinin akabinde kendisine 12 yıllık mahpus cezası, alacakların ödenmesine ve 24 bin dolar da para cezasına hükmedildi.
Cezaevindeyken bile bir biçimde para kazandı
Inventing Anna
Anna, cezaevindeyken hayat öyküsünü dizi projesi olarak yayımlamak isteyen Netflix ile telif antlaşması yaptı ve 320 bin dolar kazandı. ondan sonrasında benzeri sebeplerden ötürü müellif Rachel DeLoache Williams ve senarist Lena Dunham’dan da 400 bin dolara yakın telif paraları aldı.
CNBC ve HBO’da da belgesellere mevzu olup para kazanan Anna, Amerika’da kötü şöhret suçu (Son of Sam law) olarak bilinen kânundan ötürü, makûs şöhretini medyaya para karşılığında pazarladığı için ayrıyeten yargılandı.
Anna’nın, cezaevinde kazandığı paraların önemli bir kısmı, alacaklı olduğu kişi ve kurumlara iade edilse de yasalar gereği hasılatının aşikâr bir oranı Anna’ya bırakıldı. Netflix’in yayınladığı Inventing Anna dizisi, en epey izlenen üretimlerden biri oldu.
Inventing Anna için yayınlanan fragman:
2021’de tahliye olsa da hala özgür değil
1 Şubat 2021’de koşullu tahliye ile hür kalan Anna, 25 Mart 2021’de vizesi dolduğu için gözaltına alındı. Almanya’ya hudut dışı edilmesi beklenirken, yargıç tarafınca Anna hakkında “serbest kalırsa işlediği kabahatleri yinelama eğilimi” kuşkusuyla tutuklandı. Bugün tutukluluğu hala devam eden Anna, NFT ve yeni dizi projeleri ile de gündeme gelmişti.
Peki ya sizler Anna Sorokin hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 / 8 / 9 / 10 /
Bugün sizlerle, Holmes’ün kıssasını aratmayan bir dolandırıcılık öyküsünü inceleyeceğiz. Hazırsanız Anna Sorokin’in maceralarına bir göz atalım.
Sovyetler’de bir kamyon sürücüsünün kızı olarak dünyaya geldi
- Anna’nın (solda) en eski fotoğraflarından biri
Tek çocuklu bir ailenin kızı olan Anna’nın babası, orta halli bir kamyon sürücüsüydü. Babasının işleri âlâ gitmeyince, ailesiyle birlikte 16 yaşında Almanya’ya taşındı ve burada Alman vatandaşlığına geçti. Alman vatandaşlığına geçtikten daha sonra Anna Sorokin ismini kullanmaya başladı.
Modaya merakı öğrencilik senelerında başladı
Almanya’ya taşındıktan daha sonra eğitimine devam eden Anna, eğitimini tamamladıktan daha sonra babasına ilişkin ufak bir nakliye firmasında yöneticilik yaptı. Nakliye firmasının iflası ile kendisine yeni bir uğraş arayan Anna, lisede de bir süre ilgi duyduğu moda ile ilgilenmeye başladı. Moda konusunda üniversite düzeyinde eğitim aldıktan daha sonra staj yeri aramaya koyuldu ve modanın ünlü kentlerinden Paris’e taşındı.
Paris’te çeşitli kurumlarda staj yaparkenFlickr ve LiveJournal üzere sitelerde kendi yarattığı sanat yapıtlarını paylaşmaya başladı. Akabinde ünlü Fransız moda mecmuası Purple’da vazife aldı. Bu süreçte etrafı tarafınca sessiz ve içine kapanık bir bayan olarak tanım edildi. Bu sessizliğin arkasında lisan eksikliği olduğu kestirim ediliyor.
New York macerası hayatını değiştirdi
2013 yılında, bünyesinde çalıştığı moda mecmuası, Anna’yı New York’ta düzenlenecek bir moda şenliğine temsilci olarak gönderdi. Burada bir süre vakit geçiren Anna; New York’un, hayalleri için daha uygun bir ortam olduğuna karar verdi ve misyon yeri olarak New York’a transferini talep etti.
Moda mecmuası tarafınca transfer talebi onay alınca, Anna kalıcı olarak New York’a yerleşti. Anna’nın mecmuadan kazandığı para, yalnızca standart bir hayat yaşamasına müsaade ediyordu. Giysi kuşamına son derece itina gösteren Anna, konut kirasını bile karşılamakta kuvvetlik çekince kira konusunda ailesinden yardım almaya başladı.
New York sosyetesi ile tanışma süreci
- Anna’nın şatafatlı Instagram paylaşımlarından birkaçı
bir süre daha sonra ağzındaki baklayı çıkaran Anna; tanıştığı herkese, ailesinden 60 milyon dolarlık bir miras kaldığını ancak ufak pürüzlerden dolayı İsviçre bankalarındaki bu parayı şimdilik çekemediğini tabir ediyordu.
“Hesabı sen öde, daha sonra ben sana ziyadesiyle geri öderim”
Son derece lüks yerlerde, üst katman beşerlerle birlikte vakit geçiren Anna, ufak birikiminin de tükenmesiyle masraflarını ödeyemez duruma gelmişti lakin bu ortamlara gitmekten de kendini alıkoyamıyordu. Aklında bir plan vardı ve bu ilmek ilmek ördüğü plan için buralarda görünmesi kuraldı.
Cebinde 5 kuruş parası olmamasına karşın en lüks yerlerde güçlü beşerlerle tanışan Anna, iş hesap ödemeye gelince; “kredi kartım arızalı, cüzdanımı araçta unuttum ya da kaybettim” üzere mazeretler uydurarak bir fazlaca kere hesabı arkadaşlarına ödetti. Hatta bir toplantı için gereken uçak bileti masrafını bile arkadaşlarına ödetmişti.
Sanat için vakıf kurma vaadiyle sosyeteyi soyup soğana çevirdi
Anna, kelamda amatör ve yetenekli sanatkarların daha uygun ortamlarda sanat icra edebilmeleri için kimi sanat yerleri satın alacak ya da kiralayacaktı ancak bu projedeki maddi külfeti tek başına değil, hayır ismi altında New York zenginleri ile paylaşabilirdi. Ayrıyeten zenginlerin daha rahat eğlenebileceği bir kulüp inşa etmek istiyordu ama bu lüks yer için epey fazla paraya gereksinim vardı. İşte bu sebeplerden dolayı Anna Delvey Vakfı’nı kurdu ve zenginlerden bağış toplamaya başladı.
Word ve Photoshop ile bankaları dolandırmaya çalıştı
Vakıf için topladığı paraları da harcayan ve somut olarak insanlara bir şey sunamadığı için vakfın devamını getiremeyen Anna, devayı daha büyük bir adım atmakta buldu. Anna, Word ve Photoshop kullanarak İsviçre’de 60 milyon dolar ve Almanya’da çeşitli yatırımları varmış üzere evraklar hazırladı.
Bu düzmece evraklar ile City National Bank (CNB)’a 22 milyon dolarlık kredi başvurusu yaptı. Banka, Anna’nın sav ettiği varlıkları araştırsa da doğrulayamadı ve doğrulayamadığı bir varlık için 22 milyon dolar üzere önemli bir meblağı veremeyeceklerini deklare etti.
CNB’den istediği cevabı alamayan Anna, daha sona Fortress Bank’a başvurdu. Banka, Anna’ya 100 bin dolarlık yasal masrafı peşin öderse kredi için kıymetlendirme yapabileceğini söylemiş oldu. Anna bankalar nezdinde bir kere daha reddedilmişti.
Zor da olsa kısa vadeli bir kredi koparmayı başardı
1 yıl boyunca arkadaşlarına hesap ödeterek hayatını idama ettiren Anna, CNB’ye bu sefer 100 bin dolar ve kısa vadede geri ödeme teminatıyla kredi müracaatında bulundu. Bankadan krediyi kapan Anna, çabucak lüks bir otele yerleşti.
Burada lüks bir odada kalan Anna, sık sık konuklar ağırladı. Konuklarına yemekler ısmarlarken; çalışanlara de bahşiş vermeyi ihmal etmedi. Anna, bu süreçte çevresine son derece varlıklı kadın imajını aşıladı. Parası bitince bile varlıklı imajı yardımıyla otelde bir süre para vermeden kaldı, yemekler yedi ve konuklarına yemekler ısmarladı.
Anna için adaletle yüzleşme zamanı
Uzunca bir süre kaldığı otelin ve kredi çektiği bankanın parasını ödemeyen, bağış topladığı insanları dolandıran, karşılıksız çek dağıtan, uydurma banka evrakları düzenleyen Anna, 3 Eylül 2017’de tutuklandı. Tutuklanma sürecinde, daima hesap ödetip parasını geri vermediği ve devamlı 60 milyon dolarlık mirastan bahsetmiş olduğu arkadaşı tarafınca ihbar edildi.
Duruşmada bile şıklığından ödün vermedi
Anna, duruşma öncesinde; mâhkum kıyafetleri ile duruşmaya çıkmayı reddederek mahkemeden bir moda danışmanı talep etti. Şayet danışman gelmezse mahkemeye katılmayacağını da tabir etti. Mahkeme, Anna’nın talebini kabul edip bir moda danışmanını kendisiyle görüştürdü.
Anna için kalem kırıldı
Tüm bu maceraların akabinde hâkim karşısına çıkan Anna; yaptığı hiç bir şey için pişman olmadığını, pişman olduğunu söylerse kendisine palavra söylemiş olacağını ancak CNB’den çektiği krediyi hakikaten ödemek istese de ödeyemediğini, başka suçlamalar için ise bir şey söylemeyeceğini deklare etti.
Anna’nın sözlerinin akabinde kendisine 12 yıllık mahpus cezası, alacakların ödenmesine ve 24 bin dolar da para cezasına hükmedildi.
Cezaevindeyken bile bir biçimde para kazandı
Inventing Anna
Anna, cezaevindeyken hayat öyküsünü dizi projesi olarak yayımlamak isteyen Netflix ile telif antlaşması yaptı ve 320 bin dolar kazandı. ondan sonrasında benzeri sebeplerden ötürü müellif Rachel DeLoache Williams ve senarist Lena Dunham’dan da 400 bin dolara yakın telif paraları aldı.
CNBC ve HBO’da da belgesellere mevzu olup para kazanan Anna, Amerika’da kötü şöhret suçu (Son of Sam law) olarak bilinen kânundan ötürü, makûs şöhretini medyaya para karşılığında pazarladığı için ayrıyeten yargılandı.
Anna’nın, cezaevinde kazandığı paraların önemli bir kısmı, alacaklı olduğu kişi ve kurumlara iade edilse de yasalar gereği hasılatının aşikâr bir oranı Anna’ya bırakıldı. Netflix’in yayınladığı Inventing Anna dizisi, en epey izlenen üretimlerden biri oldu.
Inventing Anna için yayınlanan fragman:
2021’de tahliye olsa da hala özgür değil
1 Şubat 2021’de koşullu tahliye ile hür kalan Anna, 25 Mart 2021’de vizesi dolduğu için gözaltına alındı. Almanya’ya hudut dışı edilmesi beklenirken, yargıç tarafınca Anna hakkında “serbest kalırsa işlediği kabahatleri yinelama eğilimi” kuşkusuyla tutuklandı. Bugün tutukluluğu hala devam eden Anna, NFT ve yeni dizi projeleri ile de gündeme gelmişti.
Peki ya sizler Anna Sorokin hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 / 8 / 9 / 10 /