Aramizda
Aktif Üye
Uzmanlar ayrıca ölen akrabaların dijital olarak hayatta kalması için yapay zeka destekli teklifleri de eleştiriyor. Tübingen Üniversitesi'nden medya etik uzmanı Jessica Heesen birçok tehlike görüyor. “Yas süreci için bunu tamamlayabilmeniz önemli. Bir kişinin öldüğünü kabul etmeniz. Ancak ölen kişiyi her zaman elimde bulundurursam, örneğin avatar olarak bir varyantta ve hatta onunla konuşabilirsem, ” O zaman ölümü kabul etmek daha zordur. Hatta muhtemelen patolojilere bile yol açabilir” diyor Heesen.
Reklamcılık
Özellikle, öncelikle küçük start-up'ları ama aynı zamanda büyük veri şirketlerini de içeren Dijital Ölümden Sonra Endüstri olarak adlandırılan tekliflerle ilgilidir. Bu şirketler, örneğin ölen anneyle iletişim kurmaya devam edebilme yanılsamasını sağlayan programlar sunuyor. Bunu yapmak için, diğer şeylerin yanı sıra – kabaca konuşursak – sesin sesi ve AI yanıtlarının içeriği, merhumun gerçek ses kayıtlarından oluşturulur. Uygulamalar şu ana kadar öncelikle ABD, İngiltere ve Asya'da kullanıldı.
Hayatta kalanların refahı için bir amaç mı?
Tübingen Üniversitesi Uluslararası Bilim Etiği Merkezi tarafından yapılan bir çalışmada Heesen ve bir ekip, bu tür gelişmelerin ölüm ve kederle nasıl başa çıktığımız üzerindeki etkisini inceledi. Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı tarafından finanse edilen “Dijital hayatta kalmanın etiği, hukuku ve güvenliği (Edilife)” projesinin ilk sonuçları açıklandı. Diğerlerinin yanı sıra yas danışmanları, din adamları, psikologlar ve cenaze görevlileri ile görüşmeler yapıldı.
Araştırma ekibi, araştırmaları sırasında kendilerine defalarca ölen bir kişinin sürekli olarak bulunup bulunmadığı sorusunu sordu. Ölenler burada nesneleştiriliyor mu ve onlar sadece hayatta kalanların refahı için bir amaç mı? Heesen, toplumun ölülerle bu şekilde başa çıkmak isteyip istemediğini düşünmesi gerektiğini söylüyor.
Veri koruma – ölen kişiyle yapılan görüşme verileri kaydedilir
Heesen'e göre bazı uygulamalar aynı zamanda büyük veri koruma sorunları da yaratıyor ve insanların kötüye kullanıma karşı daha iyi korunması gerekiyor. “Merhum büyükannenizle konuştuğunuzu ve onun gerçek olduğunu hissettiğinizi hayal edin. Sonra ona çok kişisel konularda güveniyorsunuz. Bu veriler toplanıyor ve kaydediliyor.”
Araştırmanın bir sonucu da nüfusun bu seçenekler hakkında bilgilendirilmesi gerektiğidir. “İnsanların bu hizmetleri düşünmeden kullanmaktan da korunması gerekiyor çünkü kendilerine de zarar verebilirler.” Bu siyasetin görevidir. Cenaze endüstrisi de katkıda bulunabilir. “Bu, bu tür yapay zeka uygulamalarını, bunları profesyonel olarak kullanabilenlerin çevresine geri getirmeye çalışmanız gerektiği anlamına geliyor.” Cenaze şirketlerinin bu tür hizmetleri kendilerinin de sunması da düşünülebilir.
Ayrıca insanlara ölümden sonra bile kendi verilerine erişebilme olanağı tanınmalıdır.
(benim)
Haberin Sonu
Reklamcılık
Özellikle, öncelikle küçük start-up'ları ama aynı zamanda büyük veri şirketlerini de içeren Dijital Ölümden Sonra Endüstri olarak adlandırılan tekliflerle ilgilidir. Bu şirketler, örneğin ölen anneyle iletişim kurmaya devam edebilme yanılsamasını sağlayan programlar sunuyor. Bunu yapmak için, diğer şeylerin yanı sıra – kabaca konuşursak – sesin sesi ve AI yanıtlarının içeriği, merhumun gerçek ses kayıtlarından oluşturulur. Uygulamalar şu ana kadar öncelikle ABD, İngiltere ve Asya'da kullanıldı.
Hayatta kalanların refahı için bir amaç mı?
Tübingen Üniversitesi Uluslararası Bilim Etiği Merkezi tarafından yapılan bir çalışmada Heesen ve bir ekip, bu tür gelişmelerin ölüm ve kederle nasıl başa çıktığımız üzerindeki etkisini inceledi. Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı tarafından finanse edilen “Dijital hayatta kalmanın etiği, hukuku ve güvenliği (Edilife)” projesinin ilk sonuçları açıklandı. Diğerlerinin yanı sıra yas danışmanları, din adamları, psikologlar ve cenaze görevlileri ile görüşmeler yapıldı.
Araştırma ekibi, araştırmaları sırasında kendilerine defalarca ölen bir kişinin sürekli olarak bulunup bulunmadığı sorusunu sordu. Ölenler burada nesneleştiriliyor mu ve onlar sadece hayatta kalanların refahı için bir amaç mı? Heesen, toplumun ölülerle bu şekilde başa çıkmak isteyip istemediğini düşünmesi gerektiğini söylüyor.
Veri koruma – ölen kişiyle yapılan görüşme verileri kaydedilir
Heesen'e göre bazı uygulamalar aynı zamanda büyük veri koruma sorunları da yaratıyor ve insanların kötüye kullanıma karşı daha iyi korunması gerekiyor. “Merhum büyükannenizle konuştuğunuzu ve onun gerçek olduğunu hissettiğinizi hayal edin. Sonra ona çok kişisel konularda güveniyorsunuz. Bu veriler toplanıyor ve kaydediliyor.”
Araştırmanın bir sonucu da nüfusun bu seçenekler hakkında bilgilendirilmesi gerektiğidir. “İnsanların bu hizmetleri düşünmeden kullanmaktan da korunması gerekiyor çünkü kendilerine de zarar verebilirler.” Bu siyasetin görevidir. Cenaze endüstrisi de katkıda bulunabilir. “Bu, bu tür yapay zeka uygulamalarını, bunları profesyonel olarak kullanabilenlerin çevresine geri getirmeye çalışmanız gerektiği anlamına geliyor.” Cenaze şirketlerinin bu tür hizmetleri kendilerinin de sunması da düşünülebilir.
Ayrıca insanlara ölümden sonra bile kendi verilerine erişebilme olanağı tanınmalıdır.
(benim)
Haberin Sonu