ahmetbeyler
Yeni Üye
Geçtiğimiz hafta e-Devlet hacklendiği tez edilmiş; buna göre bir epeyce kişinin kimlik bilgisi hackerların eline geçmişti. Hackerların kendisine ulaştığını söyleyen gazeteci İbrahim Haskaloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ulusal İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Lideri Hakan Fidan’a ilişkin kimlik kartlarını sansürlü bir biçimde Twitter’da paylaşarak bu olayla gündeme gelmişti. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı ise Haskaloğlu hakkında şikâyette bulunmuştu.
Dün ise hakkında “şahsi ayrıntıları hukuka ters yolla ele geçirme” hatasından soruşturma başlatılan Haskaloğlu’nun Üsküdar’daki meskeninde tutuklandığı bildirilmiş; Haskaloğlu’nun avukatı tarafınca yapılan açıklamada da bu bilgi doğrulanmıştı. Bu olayın akabinde Haskaloğlu’ndan birinci açıklama geldi.
Haskaloğlu, 3 ay evvel durumu devlet yetkililerine bildirmiş
Olaya dair “Müvekkilim evvelki gece büsbütün hukuka karşıt bir biçimde, baskın yapılırcasına bir gece vakti meskeninde gözaltına alınıyor. Meskeninde yapılan aramada, iş için kullandığı bilgisayar, telefon ve elektronik eşyalarına el konuldu. Şu an incelemede, biz de rapor bekliyoruz.” tabirlerini kullanan Avukat Emrah Karatay, açıklamasının devamında ise şöyle kaydediyor:
“Bu durumu temelinde devlet yetkililerine bildiriyor. Mustafa Şentop dahil, iktidar partisinden birkaç milletvekiline bildiriyor. Bakanlar, SİBERAY, Emniyet Genel Müdürlüğü, Bağlantı Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı’na bildiriyor ve en son Ulusal İstihbarat Teşilatı’na bildiriyor. Üstüne düşen her şeyi aylar evvelce yapıyor. 3 ay bekledikten daha sonra o tweet’i atıyor müvekkilim. Bunları ispatlayacağız kanıtları var bizde, lakin şu an telefon ve bilgisayara el konulduğu için bir şey yapamıyoruz. Bir eksper incelemesi yapılacak. En geç iki hafta içerisinde bu raporun çıkmasını bekliyoruz.
İçişleri Bakanlığı’nın bu olaya kâfi itinası göstermeyip, kendisini yargılamaları yüzünden epeyce üzgün zira yanlış bir şey yaptığını düşünmüyor. Avukatları olarak biz de ortada bir hata olduğunu düşünmüyoruz. Müvekkilimin paylaşımlarına bakıldığında, MİT Müsteşarı ve Cumhurbaşkanı’nın şahsi ayrıntılarının üzerini kapattığı görülmekte. Türel olarak haklı olduğumuzu düşünüyoruz. Öncesinde elinden geleni yapıyor, şahsen Ankara’ya giderek tüm yetkilileri bilgilendirmeye çalışıyor.”
“Vatandaş ve gazeteci olarak üzerime düşeni yaptım”
Karatay ayrıyeten bu haberi paylaşan birinci kişinin müvekkili Haskaloğlu olmadığını; bir YouTuber’ın da bu haberini paylaştığını ve haberin birkaç ana akım medya sunucularına da gittiğini belirtiyor. birebir vakitte Karatay, Haskaloğlu’nun tutuklanmış olmasının sebebinin daha göz önünde bulunması ve bilinmesi kaynaklı olduğunu belirtiyor. Haskaoğlu’nun ailesinin “perişan” bir biçimde olduğunu belirten Karatay, Haskaloğlu’dan gelen açıklamayı da şöyle aktarıyor:
“Bu olayda benim dışımda şimdi bütün gazetecilerin haberi var, bu datalar onlara da gönderildi lakin kimse bu işin üzerine gitmedi. Ben vatandaş ve bir gazeteci olarak üzerime düşeni yaptım. Çok büyük bir pişmanlığım yok tek üzgünlüğüm keşke bu olay bu türlü çözülmeseydi. Bütün kamu kuruluşlarıyla bir arada elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım. Tek ricam bu bahsin siyasi rant materyali yapılmaması”
Öte yandan Karatay; bilgilerin sızdırılması konusunun araştırılmasını, meclise taşınmasını ve bir önerge verilmesini istediklerini belirtiyor. Dataları sızdıranların dışarda olduğunun altını çizen Karatay, “Bu olay siyasetten daha değerli bir mevzu. Bu bir ulusal güvenlik konusu. Beşerler tarafınca ‘niçin Cumhurbaşkanı’nın resmi paylaşıldı?’ üzere tenkitler geliyor. Müvekkilimin bu mevzuya da bir açıklaması oldu. Kendisi ‘Ben Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu üzere isimler gelseydi onları da paylaşırdım. Bilhassa dikkat çeksin diye Cumhurbaşkanı’nı gönderdiler’ dedi.” biçiminde kaydediyor.
Dün ise hakkında “şahsi ayrıntıları hukuka ters yolla ele geçirme” hatasından soruşturma başlatılan Haskaloğlu’nun Üsküdar’daki meskeninde tutuklandığı bildirilmiş; Haskaloğlu’nun avukatı tarafınca yapılan açıklamada da bu bilgi doğrulanmıştı. Bu olayın akabinde Haskaloğlu’ndan birinci açıklama geldi.
Haskaloğlu, 3 ay evvel durumu devlet yetkililerine bildirmiş
Olaya dair “Müvekkilim evvelki gece büsbütün hukuka karşıt bir biçimde, baskın yapılırcasına bir gece vakti meskeninde gözaltına alınıyor. Meskeninde yapılan aramada, iş için kullandığı bilgisayar, telefon ve elektronik eşyalarına el konuldu. Şu an incelemede, biz de rapor bekliyoruz.” tabirlerini kullanan Avukat Emrah Karatay, açıklamasının devamında ise şöyle kaydediyor:
“Bu durumu temelinde devlet yetkililerine bildiriyor. Mustafa Şentop dahil, iktidar partisinden birkaç milletvekiline bildiriyor. Bakanlar, SİBERAY, Emniyet Genel Müdürlüğü, Bağlantı Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı’na bildiriyor ve en son Ulusal İstihbarat Teşilatı’na bildiriyor. Üstüne düşen her şeyi aylar evvelce yapıyor. 3 ay bekledikten daha sonra o tweet’i atıyor müvekkilim. Bunları ispatlayacağız kanıtları var bizde, lakin şu an telefon ve bilgisayara el konulduğu için bir şey yapamıyoruz. Bir eksper incelemesi yapılacak. En geç iki hafta içerisinde bu raporun çıkmasını bekliyoruz.
İçişleri Bakanlığı’nın bu olaya kâfi itinası göstermeyip, kendisini yargılamaları yüzünden epeyce üzgün zira yanlış bir şey yaptığını düşünmüyor. Avukatları olarak biz de ortada bir hata olduğunu düşünmüyoruz. Müvekkilimin paylaşımlarına bakıldığında, MİT Müsteşarı ve Cumhurbaşkanı’nın şahsi ayrıntılarının üzerini kapattığı görülmekte. Türel olarak haklı olduğumuzu düşünüyoruz. Öncesinde elinden geleni yapıyor, şahsen Ankara’ya giderek tüm yetkilileri bilgilendirmeye çalışıyor.”
“Vatandaş ve gazeteci olarak üzerime düşeni yaptım”
Karatay ayrıyeten bu haberi paylaşan birinci kişinin müvekkili Haskaloğlu olmadığını; bir YouTuber’ın da bu haberini paylaştığını ve haberin birkaç ana akım medya sunucularına da gittiğini belirtiyor. birebir vakitte Karatay, Haskaloğlu’nun tutuklanmış olmasının sebebinin daha göz önünde bulunması ve bilinmesi kaynaklı olduğunu belirtiyor. Haskaoğlu’nun ailesinin “perişan” bir biçimde olduğunu belirten Karatay, Haskaloğlu’dan gelen açıklamayı da şöyle aktarıyor:
“Bu olayda benim dışımda şimdi bütün gazetecilerin haberi var, bu datalar onlara da gönderildi lakin kimse bu işin üzerine gitmedi. Ben vatandaş ve bir gazeteci olarak üzerime düşeni yaptım. Çok büyük bir pişmanlığım yok tek üzgünlüğüm keşke bu olay bu türlü çözülmeseydi. Bütün kamu kuruluşlarıyla bir arada elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım. Tek ricam bu bahsin siyasi rant materyali yapılmaması”
Öte yandan Karatay; bilgilerin sızdırılması konusunun araştırılmasını, meclise taşınmasını ve bir önerge verilmesini istediklerini belirtiyor. Dataları sızdıranların dışarda olduğunun altını çizen Karatay, “Bu olay siyasetten daha değerli bir mevzu. Bu bir ulusal güvenlik konusu. Beşerler tarafınca ‘niçin Cumhurbaşkanı’nın resmi paylaşıldı?’ üzere tenkitler geliyor. Müvekkilimin bu mevzuya da bir açıklaması oldu. Kendisi ‘Ben Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu üzere isimler gelseydi onları da paylaşırdım. Bilhassa dikkat çeksin diye Cumhurbaşkanı’nı gönderdiler’ dedi.” biçiminde kaydediyor.