ahmetbeyler
Yeni Üye
Aslında trafik ışıkları, öncesinden otomobiller için uygulanan bir denetim yöntemi değildi. Trafik lambası demek, evvelden demiryollarında trenlerin denetimi demekti. Yani bu uygulamanın menşei demiryolları diyebiliriz.
Peki tamam, trafik ışıklarının ilk kullanım alanını öğrendik. Artık ise kırmızının niye dur, sarının niye ikaz, yeşilin ise niye geç manalarında olduğunun kökenine ineceğiz.
Trafik lambalarındaki kırmızı rengin bize dur demesinin sebebi: Kırmızı; kan, mevt ve zararın sembolü.
Kırmızı rengi, dur manasına gelmesi için seçen demiryolları yönetimiydi. Tarih boyunca kırmızının; mevt, ziyan, ziyan, vahşet ve tehlike üzere olumsuz manalara gelmesi onlara bu rengi seçtirmişti. Ne kadar manidar…
Aslında yeşil renk öncesinden, şimdilerde sarı ışığının tabir ettiği ikaz manasına geliyordu.
1830’lu yıllarının demiryollarında geç manasına gelen ışık, beyazdı. Yeşil rengi ikaz olarak kullanıyorlardı. Renklerin günümüzde kullanım alanlarının değişmesinin sebebi ise beyaz ışığın, öteki sokak lambalarının ışıklarıyla karıştırılıp farklı algılanmasıydı. Bu niçinle şoförler, trafik lambasının vermek istediği sinyalleri yanlış anlayıp duracakları yerde geçerek yahut geçecekleri yerde durarak kaza yapabiliyorlardı.
Sarı ışık, şoförlerin dikkatini toplamada başarılıydı.
Demiryollarının, trafik lambalarında yaptığı düzenlemede kıldığı son karar; sarının ikaz, yeşilin geç ve kırmızın dur manasına gelmesi oldu. Sarı rengin ikaz için kullanılmasının sebebi, sarının, göz alıcı, canlı bir renk olmasından geliyor. Üstelik bu renk, şoförlerde dikkat hissini uyandırıyor. Yani sarı ışığı bakılırsan bir şoför, bir silkelenip kendisine gelmesi, araçta denetimini eline alması gerektiğini anlıyor.
Günümüzde kullanılan ve trafik lambasına benzeyen birinci elektrikli otomatik trafik ışıkları, ABD’li bir araba sahibi olan Garrett Morgan tarafınca üretildi. Artık bu lambaların, dünyanın dört bir yanında kullanılmaya başlamasıyla bir arada herkes, sarı ışığın uyarı manasına geldiğini benimsemeye başladı.
Tabii nüfusun alıp başını gittiği ve ekonomik durumu elveren her insanın küçük araç kullanmaya başladığı dünyamızda, trafiğin hala bir sorun olduğunu unutmayalım. Beşerler, sarı ışığı bırakın, yeşilde bile geçmeye çalışabiliyor. Kısacası geçmişten bugüne trafik ışıklarını algılamadaki sorun, tam olarak çözülmüş değil.
Kaynaklar: Populer Science, Quora, Mental Floss, WIRED, CodePen
Peki tamam, trafik ışıklarının ilk kullanım alanını öğrendik. Artık ise kırmızının niye dur, sarının niye ikaz, yeşilin ise niye geç manalarında olduğunun kökenine ineceğiz.
Trafik lambalarındaki kırmızı rengin bize dur demesinin sebebi: Kırmızı; kan, mevt ve zararın sembolü.
Kırmızı rengi, dur manasına gelmesi için seçen demiryolları yönetimiydi. Tarih boyunca kırmızının; mevt, ziyan, ziyan, vahşet ve tehlike üzere olumsuz manalara gelmesi onlara bu rengi seçtirmişti. Ne kadar manidar…
Aslında yeşil renk öncesinden, şimdilerde sarı ışığının tabir ettiği ikaz manasına geliyordu.
1830’lu yıllarının demiryollarında geç manasına gelen ışık, beyazdı. Yeşil rengi ikaz olarak kullanıyorlardı. Renklerin günümüzde kullanım alanlarının değişmesinin sebebi ise beyaz ışığın, öteki sokak lambalarının ışıklarıyla karıştırılıp farklı algılanmasıydı. Bu niçinle şoförler, trafik lambasının vermek istediği sinyalleri yanlış anlayıp duracakları yerde geçerek yahut geçecekleri yerde durarak kaza yapabiliyorlardı.
Sarı ışık, şoförlerin dikkatini toplamada başarılıydı.
Demiryollarının, trafik lambalarında yaptığı düzenlemede kıldığı son karar; sarının ikaz, yeşilin geç ve kırmızın dur manasına gelmesi oldu. Sarı rengin ikaz için kullanılmasının sebebi, sarının, göz alıcı, canlı bir renk olmasından geliyor. Üstelik bu renk, şoförlerde dikkat hissini uyandırıyor. Yani sarı ışığı bakılırsan bir şoför, bir silkelenip kendisine gelmesi, araçta denetimini eline alması gerektiğini anlıyor.
Günümüzde kullanılan ve trafik lambasına benzeyen birinci elektrikli otomatik trafik ışıkları, ABD’li bir araba sahibi olan Garrett Morgan tarafınca üretildi. Artık bu lambaların, dünyanın dört bir yanında kullanılmaya başlamasıyla bir arada herkes, sarı ışığın uyarı manasına geldiğini benimsemeye başladı.
Tabii nüfusun alıp başını gittiği ve ekonomik durumu elveren her insanın küçük araç kullanmaya başladığı dünyamızda, trafiğin hala bir sorun olduğunu unutmayalım. Beşerler, sarı ışığı bırakın, yeşilde bile geçmeye çalışabiliyor. Kısacası geçmişten bugüne trafik ışıklarını algılamadaki sorun, tam olarak çözülmüş değil.
Kaynaklar: Populer Science, Quora, Mental Floss, WIRED, CodePen