ahmetbeyler
Yeni Üye
İşçinin terfi yahut fiyat artışı talebini görmezden gelmek, iş yükünü umursamamak ve daima daha fazla performans göstermesini beklemek, kişinin kendini meslek odaklı geliştirmesini engellemek üzere yollarla işverenler bireylerin işten ayrılmasını sağlıyor.
Hatta bu kavrama kardeş olarak yapan işten çıkarma kavramı ortaya atılmış. Aslında durum içerisinde hiç de yapıcılık barındırmıyor, niye mi? Zira yöneticilerin maksadı pasif-agresif davranışlarla çalışanları bezdirmek. Durumun aslını astarını öğrenince beşerde ister istemez adalet duygusu uyanıyor. Gelin bir arada mevzuyu daha da derinleştirelim.
Biz kimseyi işten çıkarmıyoruz, onlar kendi istekleriyle gidiyorlar(!)
Sessiz işten çıkarma kavramını tartışan toplumsal medya kullanıcıları içinde yazılım uzmanı Randy Miller da vardı. Miller’a nazaran; bir patron, çalışanından iş tarifinde yazanlara bakılırsa performans beklemelidir. Aksi türlüsü iş etiğine muhalif bir durumdur.
İşverenler, bu üslup mobbingleri hiç yılmadan sürdürdüklerinde bireyleri resmen kovmuş kadar oldukları makus bir muameleye tabi tutuyor. Üstelik bu durumu yaşayan birçok kişi attıkları tweetlerde, ”patronların her söylemiş olduğini yapsak bile bir daha de bu muameleye devam ettiler” diyerek aslında problemin yalnızca performans olmadığını da kanıtlamış oldular. Temelinde burada üst durumda olanların tek kaygısının çalışanlara artırım yapmamak yahut hayli çalıştırmak olmadığı aşikar.
İşverenler; çalışanlara hürmet duymayı bırakın, bu insanların varoluşlarına ve kişiliklerine hakaret ediyorlar.
Patronlar, çalışanlara yaptıkları bu manipülasyona kılıf bulmak için işe yeni başlayan kişilerin, yetersizlikleri niçiniyle birkaç gün daha sonra haber vermeden işten ayrılmalarını eleştiriyorlar. Hatta buna da ‘sessiz istifa’ deniyor. Sessiz mobbinge maruz kalanlara bakılırsa, çalışanların sessiz istifalarının sebebi de çalışanlara işten çıkmaktan öteki talih bırakmayan bir daha bu üst konumdaki bireyler.
LinkedIn’de yakın vakitte yapılan bir ankette, çalışanların yüzde sekseninden çoksının geçmişte en az bir sefer sessiz işten çıkarma olayına şahit olduğu yahut şahsen deneyimlediği tespit edildi. Hatta bir yönetici bu ankete birinci ağızdan konuşarak; yöneticilerden bu taktikleri uygulamalarının istendiğini, bu biçimdece insanların kendi istekleriyle işten çıkmaya yöneleceğinin öngörüldüğünü lisana getirdi. Yöneticinin söylemiş olduklerine nazaran, gaye çalışanları yormak, bıktırmak ve yaptıkları işte düzgün olmadıklarını düşündürmek. Bu kişi, aslında bu biçimdece çalışanlar üzerinde bir yönetim stratejisi uyguladıklarını da kelamlarına ekliyor.
Hatta kimi vakit durum o kadar ileriye gidiyor ki çalışanların varlığı, kimliği tehdit edilebiliyor. örneğin çalışan bireylerin yanına giden işverenler, ortada hiç bir sebep yokken şahıslara, hiç bir şeyi gerçek yapamayan biri oldukları istikametinde kelamlar sarf edebiliyor. Hatta emek veren bu beşerler, işverenleri tarafınca unvanları küçümsenerek ruhsal şiddet bile gorebiliyor.
Sorun çalışanda değil, işverende lakin sorunun temel kimde olduğu hiç bir vakit kabul edilmez.
örneğin birtakım iş yerleri, kıdem tazminatı ödemekten kaçınmak istediğinde, kişi hiç bir şey yapmasa bile kişinin işten çıkmasını haklı çıkaracak sebepleri ona makûs davranarak yaratmaya çalışır. Hatta bu durum pandemiden daha sonra yeterlice patlak verdi ki sessiz bir biçimde işten çıkarma kavramı da bir daha bu vakit içinderda konuşulmaya başlamıştı.
Medyaya tecrübelerinden kelam edenler, genel olarak pandemiden daha sonra uzaktan çalışma külçeşidinin yerleşik bir hal almasıyla bir arada firmaların bu kültüre ayak uyduramayanları işten çıkarmak istediğinden bahsediyor. Zira uzaktan çalışamayan bireye, firmalar gereksinim duymuyor ve bu biçimdece bu çalışanı kaybetmek umurlarında olmuyor. Bu durumun mağduru biroldukça insan artık sesini daha fazla çıkarıp hakkını daha fazla aramaya başladı.
İş yerinde üstlerinizden bu biçimde manipülatif yaklaşımlara maruz kalıyorsanız bir iş avukatı tutarak mevzuyu ilgili yerlere taşımanız, sessiz kalmamanız sizin için güzel olabilir. Zira işini uygun yapan bir insan, hiç bir vakit hak ettiğinden daha azına talim olmamalı, her daim kendisine yapılan bu usulsüzlüklerin adalet yoluyla çözülebileceğine inanmalıdır.
Kaynaklar: Washington Post, Business Insider, Küresel News, MSNBC News, Kanebridge News , The Wall Street Journal, Yahoo News, Refinery29
Hatta bu kavrama kardeş olarak yapan işten çıkarma kavramı ortaya atılmış. Aslında durum içerisinde hiç de yapıcılık barındırmıyor, niye mi? Zira yöneticilerin maksadı pasif-agresif davranışlarla çalışanları bezdirmek. Durumun aslını astarını öğrenince beşerde ister istemez adalet duygusu uyanıyor. Gelin bir arada mevzuyu daha da derinleştirelim.
Biz kimseyi işten çıkarmıyoruz, onlar kendi istekleriyle gidiyorlar(!)
Sessiz işten çıkarma kavramını tartışan toplumsal medya kullanıcıları içinde yazılım uzmanı Randy Miller da vardı. Miller’a nazaran; bir patron, çalışanından iş tarifinde yazanlara bakılırsa performans beklemelidir. Aksi türlüsü iş etiğine muhalif bir durumdur.
İşverenler, bu üslup mobbingleri hiç yılmadan sürdürdüklerinde bireyleri resmen kovmuş kadar oldukları makus bir muameleye tabi tutuyor. Üstelik bu durumu yaşayan birçok kişi attıkları tweetlerde, ”patronların her söylemiş olduğini yapsak bile bir daha de bu muameleye devam ettiler” diyerek aslında problemin yalnızca performans olmadığını da kanıtlamış oldular. Temelinde burada üst durumda olanların tek kaygısının çalışanlara artırım yapmamak yahut hayli çalıştırmak olmadığı aşikar.
İşverenler; çalışanlara hürmet duymayı bırakın, bu insanların varoluşlarına ve kişiliklerine hakaret ediyorlar.
Patronlar, çalışanlara yaptıkları bu manipülasyona kılıf bulmak için işe yeni başlayan kişilerin, yetersizlikleri niçiniyle birkaç gün daha sonra haber vermeden işten ayrılmalarını eleştiriyorlar. Hatta buna da ‘sessiz istifa’ deniyor. Sessiz mobbinge maruz kalanlara bakılırsa, çalışanların sessiz istifalarının sebebi de çalışanlara işten çıkmaktan öteki talih bırakmayan bir daha bu üst konumdaki bireyler.
LinkedIn’de yakın vakitte yapılan bir ankette, çalışanların yüzde sekseninden çoksının geçmişte en az bir sefer sessiz işten çıkarma olayına şahit olduğu yahut şahsen deneyimlediği tespit edildi. Hatta bir yönetici bu ankete birinci ağızdan konuşarak; yöneticilerden bu taktikleri uygulamalarının istendiğini, bu biçimdece insanların kendi istekleriyle işten çıkmaya yöneleceğinin öngörüldüğünü lisana getirdi. Yöneticinin söylemiş olduklerine nazaran, gaye çalışanları yormak, bıktırmak ve yaptıkları işte düzgün olmadıklarını düşündürmek. Bu kişi, aslında bu biçimdece çalışanlar üzerinde bir yönetim stratejisi uyguladıklarını da kelamlarına ekliyor.
Hatta kimi vakit durum o kadar ileriye gidiyor ki çalışanların varlığı, kimliği tehdit edilebiliyor. örneğin çalışan bireylerin yanına giden işverenler, ortada hiç bir sebep yokken şahıslara, hiç bir şeyi gerçek yapamayan biri oldukları istikametinde kelamlar sarf edebiliyor. Hatta emek veren bu beşerler, işverenleri tarafınca unvanları küçümsenerek ruhsal şiddet bile gorebiliyor.
Sorun çalışanda değil, işverende lakin sorunun temel kimde olduğu hiç bir vakit kabul edilmez.
örneğin birtakım iş yerleri, kıdem tazminatı ödemekten kaçınmak istediğinde, kişi hiç bir şey yapmasa bile kişinin işten çıkmasını haklı çıkaracak sebepleri ona makûs davranarak yaratmaya çalışır. Hatta bu durum pandemiden daha sonra yeterlice patlak verdi ki sessiz bir biçimde işten çıkarma kavramı da bir daha bu vakit içinderda konuşulmaya başlamıştı.
Medyaya tecrübelerinden kelam edenler, genel olarak pandemiden daha sonra uzaktan çalışma külçeşidinin yerleşik bir hal almasıyla bir arada firmaların bu kültüre ayak uyduramayanları işten çıkarmak istediğinden bahsediyor. Zira uzaktan çalışamayan bireye, firmalar gereksinim duymuyor ve bu biçimdece bu çalışanı kaybetmek umurlarında olmuyor. Bu durumun mağduru biroldukça insan artık sesini daha fazla çıkarıp hakkını daha fazla aramaya başladı.
İş yerinde üstlerinizden bu biçimde manipülatif yaklaşımlara maruz kalıyorsanız bir iş avukatı tutarak mevzuyu ilgili yerlere taşımanız, sessiz kalmamanız sizin için güzel olabilir. Zira işini uygun yapan bir insan, hiç bir vakit hak ettiğinden daha azına talim olmamalı, her daim kendisine yapılan bu usulsüzlüklerin adalet yoluyla çözülebileceğine inanmalıdır.
Kaynaklar: Washington Post, Business Insider, Küresel News, MSNBC News, Kanebridge News , The Wall Street Journal, Yahoo News, Refinery29