dunyadan
Aktif Üye
Son Rus Çarı İkinci Nikolay’la ilgili yapılan DNA testi ile örnekler içinde ahenk tespit edildi
Rus Ortodoks Kilisesi, evvelki günlerde 2015’te kurulan bir komitenin raporunu yayınladı. Rapora nazaran yeni bilimsel ilerlemeler doğrultusunda kalıntıların kimliğine ilişkin incelemeler yenilendi. Tahliller sonucunda öldürülen Çar 2. Nikolay’a ilişkin olduğu düşünülen bir iskeletle babası 3. Aleksandr’dan alınan DNA örnekleri içinde ahenk tespit edildi.
Raporda, “Bilim birebir yerde kalmıyor. Birinci uzman tahlilinin başlamasından daha sonra geçen 30 yıl boyunca bilimsel araştırmalar bakımından yeni imkan ve teknikler oluştu. Sözgelimi genetik alanında, bilim insanlarının geçmişte sırf var iseyımdan ibaret şeyler hakkında kendinden emin bir biçimde konuşmasını sağlayan, nitelikli bir ilerleme gerçekleşti” tabirleri kullanıldı.
Ahenk oranı yüzde 99.9999988 seviyesinde
Rapora göre kurulun Çar 2. Nikolay’a ilişkin olduğu söylenen kemiklerle 3. Aleksandr’ın kalıntılarından alınan DNA’nın karşılaştırması kararında, soybağı mümkünlüğünün yüzde 99.9999988 seviyesinde olduğu tespit edildi.
Ailenin büyük kısmının kalıntıları birinci vakit içinderda 1979’da keşfedilmişti. Lakin Sovyetler Birliği, 1989’a kadar bu kalıntıların varlığını resmi olarak tanımamıştı. sonrasındasında ise bilim insanları kalıntıların çarın ailesine ilişkin olduğuna karar vermişti, lakin cenaze kalıntıları 1998’de defnedilmesine karşın Ortodoks Kilisesi bu kalıntıları resmen tanımamış ve bilim insanlarının elde ettiği sonuçları yetersiz olarak değerlendirmişti.
Kilise ayrıyeten 2007’de bulunan iki naaşın daha defnedilmesini engellemişti. Bilim insanları bunların daha büyük defin alanından kaybolmuş olan, Romanov ailesinden iki çocuğa ilişkin naaşlar olduğunu söylemişti.
Kilise, kalıntıları tanıyıp tanımayacağına mayısta karar verecek
Bu hafta yayınlanan raporda ise kurul, yeni araştırmanın geçmiştekilerden daha şeffaf bir biçimde gerçekleştiğini ve son senelerda yapılan incelemelerin şeffaflığının, Kilise ve kamuoyunun elde edilen sonuçlara güvenmesine imkan verdiğini kaydetti.
Raporda ayrıyeten kalıntılar üzerinde yapılan bilimsel araştırmaların ayrıntılı bir bakış da sunuluyor. Kurulun çarın ailesinin ne vakit, nerede ve nasıl öldürüldüğü, cesetlerine ne olduğunu anlamaya yönelik gerçekleştirdiği tarihi araştırmaların özeti de yer alıyor.
Kilise, kalıntıları resmen tanıyıp tanımayacağına ait sonucu ise mayıs ayında alacak.
Çar 2. Nikolay ve ailesi, üçyüzyıllık Romanov hanedanı kararından daha sonra çarlık ailesinin devrildiği 1917’deki ihtilalden daha sonra Yekaterinburg’a gdolayılmüştü. 1918 yılında Çar, eşi Aleksandra ve ortalarında tahtın varisi Aleksey’in de bulunduğu beş çocuğu Bolşevikler tarafınca öldürülmüştü.
çabucak sonrasında soruşturmacı Nikolay Sokolov, Romanov ailesinin eşyalarını bir maden kuyusu yakınlarında bulmuş, cesetlerin bir çukura atılıp yakıldığı ve üzerlerine sülfürik asit döküldüğü kararına varmıştı. Sokolov, öbür bir yere gdolayılen kalıntıları bulamamıştı. Şu anda maden kuyusunun bulunduğu yerde Ganina Yama olarak bilinen bir mabet mevcut. Burası, Ortodoks inancına tabi birtakım bireyler için bir hac yeri olma özelliği taşıyor.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Rus Ortodoks Kilisesi, evvelki günlerde 2015’te kurulan bir komitenin raporunu yayınladı. Rapora nazaran yeni bilimsel ilerlemeler doğrultusunda kalıntıların kimliğine ilişkin incelemeler yenilendi. Tahliller sonucunda öldürülen Çar 2. Nikolay’a ilişkin olduğu düşünülen bir iskeletle babası 3. Aleksandr’dan alınan DNA örnekleri içinde ahenk tespit edildi.
Raporda, “Bilim birebir yerde kalmıyor. Birinci uzman tahlilinin başlamasından daha sonra geçen 30 yıl boyunca bilimsel araştırmalar bakımından yeni imkan ve teknikler oluştu. Sözgelimi genetik alanında, bilim insanlarının geçmişte sırf var iseyımdan ibaret şeyler hakkında kendinden emin bir biçimde konuşmasını sağlayan, nitelikli bir ilerleme gerçekleşti” tabirleri kullanıldı.
Ahenk oranı yüzde 99.9999988 seviyesinde
Rapora göre kurulun Çar 2. Nikolay’a ilişkin olduğu söylenen kemiklerle 3. Aleksandr’ın kalıntılarından alınan DNA’nın karşılaştırması kararında, soybağı mümkünlüğünün yüzde 99.9999988 seviyesinde olduğu tespit edildi.
Ailenin büyük kısmının kalıntıları birinci vakit içinderda 1979’da keşfedilmişti. Lakin Sovyetler Birliği, 1989’a kadar bu kalıntıların varlığını resmi olarak tanımamıştı. sonrasındasında ise bilim insanları kalıntıların çarın ailesine ilişkin olduğuna karar vermişti, lakin cenaze kalıntıları 1998’de defnedilmesine karşın Ortodoks Kilisesi bu kalıntıları resmen tanımamış ve bilim insanlarının elde ettiği sonuçları yetersiz olarak değerlendirmişti.
Kilise ayrıyeten 2007’de bulunan iki naaşın daha defnedilmesini engellemişti. Bilim insanları bunların daha büyük defin alanından kaybolmuş olan, Romanov ailesinden iki çocuğa ilişkin naaşlar olduğunu söylemişti.
Kilise, kalıntıları tanıyıp tanımayacağına mayısta karar verecek
Bu hafta yayınlanan raporda ise kurul, yeni araştırmanın geçmiştekilerden daha şeffaf bir biçimde gerçekleştiğini ve son senelerda yapılan incelemelerin şeffaflığının, Kilise ve kamuoyunun elde edilen sonuçlara güvenmesine imkan verdiğini kaydetti.
Raporda ayrıyeten kalıntılar üzerinde yapılan bilimsel araştırmaların ayrıntılı bir bakış da sunuluyor. Kurulun çarın ailesinin ne vakit, nerede ve nasıl öldürüldüğü, cesetlerine ne olduğunu anlamaya yönelik gerçekleştirdiği tarihi araştırmaların özeti de yer alıyor.
Kilise, kalıntıları resmen tanıyıp tanımayacağına ait sonucu ise mayıs ayında alacak.
Çar 2. Nikolay ve ailesi, üçyüzyıllık Romanov hanedanı kararından daha sonra çarlık ailesinin devrildiği 1917’deki ihtilalden daha sonra Yekaterinburg’a gdolayılmüştü. 1918 yılında Çar, eşi Aleksandra ve ortalarında tahtın varisi Aleksey’in de bulunduğu beş çocuğu Bolşevikler tarafınca öldürülmüştü.
çabucak sonrasında soruşturmacı Nikolay Sokolov, Romanov ailesinin eşyalarını bir maden kuyusu yakınlarında bulmuş, cesetlerin bir çukura atılıp yakıldığı ve üzerlerine sülfürik asit döküldüğü kararına varmıştı. Sokolov, öbür bir yere gdolayılen kalıntıları bulamamıştı. Şu anda maden kuyusunun bulunduğu yerde Ganina Yama olarak bilinen bir mabet mevcut. Burası, Ortodoks inancına tabi birtakım bireyler için bir hac yeri olma özelliği taşıyor.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.