Aramizda
Aktif Üye
AB cinsiyete dayalı dijital şiddete karşı önemli bir adım attı. Yeni bir direktifin, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda AB çapında asgari bir standart oluşturması amaçlanıyor. Değerler ve Şeffaflıktan Sorumlu Başkan Yardımcısı Věra Jourová, direktifin Avrupa'daki tüm kadınlar için önemli değişiklikler anlamına geldiğini vurguladı: “Bu, gerçek dünyadaki birçok şiddet biçimine karşı önemli bir adımdır, ancak her şeyden önce kadınlar için derin değişiklikler getiriyor. .”
Reklamcılık
Yeni direktif mağdurların korunması, desteklenmesi ve adalete erişimine ilişkin yeni standartlar belirliyor. Örneğin, Üye Devletlerin mağdurları desteklemek için yardım hatları ve tecavüz kriz merkezleri kurmaları gerekiyor. Ayrıca yeni düzenlemeler kapsamında, “özel görüntülerin rıza dışı paylaşılması (derin sahtelikler dahil), siber taciz, siber zorbalık, kadın düşmanı nefret söylemi ve siber saldırı” gibi en yaygın siber şiddet türleri de cezalandırılacak.
Kadınlara yönelik koruma standartlarının düşük olduğu AB ülkelerinde öncelikli değişiklikler
Bunun amacı, özellikle bu eylemleri henüz suç saymayan Üye Devletlerdeki bu tür siber şiddet mağdurlarına yardımcı olmaktır. AB Komisyonu'na göre siber şiddetle mücadelenin bir diğer anahtarı da dijital okuryazarlıktır. Bu nedenle yeni direktif, kullanıcıların siber şiddeti tespit edip mücadele etmelerini, destek aramalarını ve bu şiddeti önlemelerini sağlayacak becerilerin geliştirilmesine yönelik tedbirleri de öngörüyor.
AB Komisyonu basın açıklamasında, “Çevrimiçi şiddetin hızla yayılması ve dramatik etkisi göz önüne alındığında, bu sorunun acilen ele alınması gerekiyor” deniyor. HateAid kuruluşu yeni kuralları memnuniyetle karşılıyor. Bu sorunun potansiyeline bir örnek, cinselleştirilmiş deepfake'leri yakın zamanda internette geniş çapta dağıtılan küresel yıldız Taylor Swift'in durumudur.
HateAid Genel Müdürü Josephine Ballon şöyle açıklıyor: “Cinsiyete özel dijital şiddet kitlesel bir olgudur ve anti-feminist tepkinin bir parçasıdır. Kadın düşmanı dijital şiddet, kadınları küçük düşürmeyi, korkutmayı ve kamusal söylemin dışına itmeyi amaçlamaktadır.” AB'nin yeni yasal çerçevesine acilen ihtiyaç duyulmaktadır çünkü AB'deki neredeyse her üç kadından biri halihazırda internette şiddete maruz kalmıştır.
Bu dönüm noktasından duyulan tüm sevince rağmen, Komisyon'un teklif ettiği tecavüzün suç sayılması konusunda bir anlaşmaya varılamadığı yönünde de pek çok eleştiri var. 27 üye devletin 18'inde şu anda yalnızca mağdurun dövülmesi veya özellikle tehdit edilmesi durumunda suçtan bahsediliyor.
(igr)
Haberin Sonu
Reklamcılık
Yeni direktif mağdurların korunması, desteklenmesi ve adalete erişimine ilişkin yeni standartlar belirliyor. Örneğin, Üye Devletlerin mağdurları desteklemek için yardım hatları ve tecavüz kriz merkezleri kurmaları gerekiyor. Ayrıca yeni düzenlemeler kapsamında, “özel görüntülerin rıza dışı paylaşılması (derin sahtelikler dahil), siber taciz, siber zorbalık, kadın düşmanı nefret söylemi ve siber saldırı” gibi en yaygın siber şiddet türleri de cezalandırılacak.
Kadınlara yönelik koruma standartlarının düşük olduğu AB ülkelerinde öncelikli değişiklikler
Bunun amacı, özellikle bu eylemleri henüz suç saymayan Üye Devletlerdeki bu tür siber şiddet mağdurlarına yardımcı olmaktır. AB Komisyonu'na göre siber şiddetle mücadelenin bir diğer anahtarı da dijital okuryazarlıktır. Bu nedenle yeni direktif, kullanıcıların siber şiddeti tespit edip mücadele etmelerini, destek aramalarını ve bu şiddeti önlemelerini sağlayacak becerilerin geliştirilmesine yönelik tedbirleri de öngörüyor.
AB Komisyonu basın açıklamasında, “Çevrimiçi şiddetin hızla yayılması ve dramatik etkisi göz önüne alındığında, bu sorunun acilen ele alınması gerekiyor” deniyor. HateAid kuruluşu yeni kuralları memnuniyetle karşılıyor. Bu sorunun potansiyeline bir örnek, cinselleştirilmiş deepfake'leri yakın zamanda internette geniş çapta dağıtılan küresel yıldız Taylor Swift'in durumudur.
HateAid Genel Müdürü Josephine Ballon şöyle açıklıyor: “Cinsiyete özel dijital şiddet kitlesel bir olgudur ve anti-feminist tepkinin bir parçasıdır. Kadın düşmanı dijital şiddet, kadınları küçük düşürmeyi, korkutmayı ve kamusal söylemin dışına itmeyi amaçlamaktadır.” AB'nin yeni yasal çerçevesine acilen ihtiyaç duyulmaktadır çünkü AB'deki neredeyse her üç kadından biri halihazırda internette şiddete maruz kalmıştır.
Bu dönüm noktasından duyulan tüm sevince rağmen, Komisyon'un teklif ettiği tecavüzün suç sayılması konusunda bir anlaşmaya varılamadığı yönünde de pek çok eleştiri var. 27 üye devletin 18'inde şu anda yalnızca mağdurun dövülmesi veya özellikle tehdit edilmesi durumunda suçtan bahsediliyor.
(igr)
Haberin Sonu