Sigara kredi kartı komisyonu yasal mı ?

Kaan

Yeni Üye
Sigara Kredi Kartı Komisyonu Yasal mı? Tüketici Hakkı mı, Satıcı Savunması mı?

Geçen hafta küçük bir marketten sigara alırken kasiyer “kredi kartıyla alırsanız 5 TL fark alıyoruz” dediğinde önce şaşırdım, sonra öfkelendim. Birkaç liralık fark önemsiz gibi görünse de, mesele paranın kendisi değil, adalet duygusunun zedelenmesiydi. Çünkü aynı kredi kartıyla süt, su veya ekmek aldığımda komisyon alınmıyor; ama sigarada neden var? Bu, sadece ticari bir tercih mi, yoksa açıkça yasal sınırların zorlandığı bir uygulama mı?

Bu yazıda, hem tüketici hem de satıcı açısından bu tartışmayı inceleyeceğim. Hukuki çerçeveden ekonomik gerekçelere, toplumsal etkilerden bireysel algılara kadar uzanan bu konu, aslında modern tüketim kültürünün vicdanla çatıştığı bir alanı temsil ediyor.

Yasal Çerçeve: Komisyon Almak Serbest mi, Yasak mı?

Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na göre, satıcıların kredi kartı kullanımından kaynaklanan işlem maliyetini tüketiciye yansıtması yasaktır.

Yani bir ürünün fiyatı, ödeme yöntemine göre değiştirilemez. Ürün 100 TL ise, nakit veya kart fark etmeksizin o fiyattan satılmalıdır. Kredi kartı komisyonu almak, “haksız ticari uygulama” kapsamına girer ve idari para cezasına tabidir (Ticaret Bakanlığı Denetim Yönetmeliği, 2024).

Ancak bu kural, teorik olarak bu kadar netken, pratikte gri alanlar yaratılmıştır. Özellikle tütün ürünleri gibi yüksek vergiye tabi ve düşük kâr marjlı kalemlerde, satıcılar “komisyon” adını vermeden “kart farkı” veya “kredi masrafı” gibi ifadelerle bu farkı almaya devam ediyor.

Satıcıların Savunması: Yüksek Vergi ve Düşük Marj Kıskacı

Sigara satışında kâr oranı ortalama %2 ila %4 arasındadır. Örneğin 60 TL’lik bir sigaranın satıcısına kalan pay çoğu zaman 1,5 TL’yi geçmez. Kredi kartı ile yapılan satışlarda bankaların aldığı POS komisyonu (yaklaşık %1,5-2 arası) bu kazancı neredeyse sıfırlar.

Bir bakkalın şu sözü durumu özetler:

> “Benim kazancım bankaya gidiyor. Ya sigarayı kaldıracağım ya da o farkı almak zorundayım.”

Bu argüman ticari açıdan anlaşılabilir. Ancak sorun, tüketiciye açıkça bilgi verilmemesi ve yasal düzenlemelerin bu noktada gri kalmasıdır. Kimi satıcı farkı “zaruri maliyet” olarak sunarken, kimisi “nakit indirimi” adıyla yasayı dolaylı olarak aşar.

Dolayısıyla burada mesele sadece “komisyonun varlığı” değil; şeffaflığın ve adaletin eksikliğidir.

Tüketici Perspektifi: Küçük Farklar, Büyük Güvensizlikler

Birçok tüketici, “komisyon farkı”nı sadece bir ödeme tercihi değil, hak gaspı olarak görür. Çünkü aynı banka kartı ile başka ürünler alınırken fark uygulanmıyorsa, bu durum kişiye değil, ürüne yönelik ayrımcılık yaratır.

Kredi kartı kullanımı bugün yalnızca “kolaylık” değil, ekonomik zorunluluktur. Gelir düzeyi düşük bireyler nakit taşımak yerine kartla ödeme yapar; dolayısıyla “sigara kartla alınırsa pahalı” politikası, gelir düzeyi düşük kesimi daha fazla etkiler.

Kadın kullanıcıların forumlarda yaptığı yorumlarda, konunun genellikle güven ilişkisi üzerinden tartışıldığı görülüyor. Bir kullanıcının sözleri durumu özetliyor:

> “Güvendiğim markette böyle bir şeyle karşılaşınca, sadece parayı değil, güvenimi de kaybettim.”

Bu, kadınların toplumsal ilişkilerde daha çok etik, adalet ve güven temelli bir değerlendirme yaptığını; erkeklerinse daha çok ekonomik gerekçe ve sistemsel çözüm odaklı düşündüğünü gösteriyor. Fakat bu fark, cinsiyet temelli bir klişe değil, farklı algı biçimlerinin zenginliğidir.

Erkeklerin Yaklaşımı: Sistem Çözülmeli, Birey Değil

Erkek kullanıcıların yorumlarında ise daha stratejik ve çözüm odaklı bir dil öne çıkıyor. Birçoğu, bankacılık sisteminin komisyon politikasını sorguluyor:

> “Asıl suçlu esnaf değil, POS ücretini esnafa yükleyen sistem.”

Gerçekten de bankalar, küçük işletmelerden aldığı POS komisyonlarında esneklik sağlamıyor. Bu da esnafı zorunlu olarak yasa dışı ama pratik çözümlere itiyor.

Bazı kullanıcılar, devletin tütün ürünlerindeki ÖTV oranını azaltması veya kredi kartı komisyonlarını regüle etmesi gerektiğini savunuyor.

Bu noktada tartışma, “bireyin hakkı”ndan çıkıp “sistemin sürdürülebilirliği” meselesine dönüşüyor. Ancak çözüm arayışında bu iki yaklaşımın da bir arada ele alınması gerekiyor.

Uluslararası Perspektif: Diğer Ülkelerde Durum Nasıl?

Kredi kartı komisyonu uygulamaları ülkeden ülkeye değişiyor.

- ABD: 2013’te yapılan düzenlemeyle işletmeler, kart komisyonunu müşteriye yansıtabilir ancak bunu önceden açıkça belirtmek zorundadır.

- Avrupa Birliği: 2018 tarihli “Ödeme Hizmetleri Direktifi 2 (PSD2)” ile kart komisyonu tüketiciye yansıtılamaz hale getirilmiştir.

- Avustralya: Yalnızca gerçek maliyet oranında yansıtılmasına izin verilir; keyfi artışlar cezalandırılır.

Türkiye’de ise yasal olarak AB’ye benzer bir yasak vardır, ancak denetim zayıflığı uygulamayı etkisiz hale getirmektedir.

Bu tablo, mevzuatın varlığının tek başına yeterli olmadığını; uygulama ve denetimin en az yasa kadar önemli olduğunu gösterir.

Toplumsal Etki: Küçük Toleranslar, Büyük Erozyonlar

Sigara gibi zaten tartışmalı bir ürünün üzerinden alınan komisyon farkı, toplumda “ufak bir şey canım” diye geçiştirilebilir. Ama bu “küçük toleranslar” zamanla tüketici haklarının erozyonuna neden olur.

Bir toplum, yasaların küçük ihlallerine göz yummaya başladığında, büyük ihlallere zemin hazırlar. Bugün sigarada alınan 5 TL fark, yarın başka bir ürünün fiyatında “özel işlem bedeli” adıyla karşımıza çıkar. Bu yüzden mesele birkaç lira değil; hukukun kültürleşme sürecidir.

Geleceğe Yönelik Öngörüler: Dijital Denetim Dönemi

Gelecekte bu tür uygulamaların kontrolü büyük ölçüde dijital izleme sistemleri üzerinden yapılacak. Ticaret Bakanlığı’nın 2026’ya kadar hayata geçirmeyi planladığı “e-Fatura Denetim Entegrasyonu” sistemiyle, POS cihazlarındaki fiyat farkları otomatik olarak tespit edilecek.

Ayrıca büyük bankaların, küçük işletmelere yönelik komisyon iadesi veya “tütün ürünleri hariç sabit oran” modelleri geliştirmesi bekleniyor. Bu, hem esnafı rahatlatacak hem de tüketicinin güvenini yeniden tesis edecektir.

Sonuç: Küçük Bir Fark, Büyük Bir İlke

“Sigara kredi kartı komisyonu yasal mı?” sorusunun teknik cevabı açık: Hayır, yasal değildir.

Ama toplumsal cevabı daha derin: Bu uygulama, adil ticaret kültürünün ne kadar içselleştiğini ölçen bir turnusol kağıdıdır.

Erkeklerin sistemsel çözüm arayışıyla kadınların etik duyarlılığı birleştiğinde, ortaya yalnızca bir ticari düzenleme değil, adil bir ekonomik bilinç çıkar.

Asıl mesele, 5 TL fark değil; o farkın hangi zihniyetle alındığıdır.

Peki sizce çözüm, cezaları artırmakta mı, yoksa esnafın sistem yükünü hafifletmekte mi?

Belki de asıl çözüm, toplumun her kesiminde şu farkındalığı yaratmaktır:

Hakkını bilen tüketici, dürüst esnafın en büyük güvencesidir.

Kaynaklar:

– 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (Resmî Gazete, 2014).

– 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu (BDDK, 2024).

– Avrupa Komisyonu, PSD2 Directive Report, 2023.

– Ticaret Bakanlığı, Elektronik Ticaret Denetim Raporu, 2024.

– Kişisel Gözlem ve Forum Katılımcı Deneyimleri (2023–2025).