Abide
Üye
Öfke literatürde “doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen duygusal bir reaksiyon” olarak tanımlanır. Öfke hayatımızda var olan biroldukca his üzere bize eşlik eder ve öfke bilinenin bilakis sağlıklı hislerden bir adedidir. Ancak öfke denetimden çıkıp, yıkıcı hale gelmeye başladığında, günlük rutinde, şahsi alakalarda, iş hayatında, ve ömrünüzün genel niteliğinde sorunlara sebep olabilir. Burada temel alacağımız kimi temel sıkıntılar vardır. Bunlar;
Öfke denetlenebildiği sürece sağlıklıdır ve işe fayda.
Öfke bir sorun çözme aracı değildir. Öfke duygusal bir yansıdır.
Öfke birfazlaca toplumda ve şahıslar ortası ilgide bir sorun olarak gözükse de biz de doğal olarak gelişir. Aslında vücut için bir alarm sistemidir. Öfkeyi anlamak gereklidir. Öfkelenmeyen birisini tanıyor musunuz? Bu, pek mümkün değil. Her insan öfkelenir. Lakin, öfkesini bastıran ve denetim altına alamayan saldırganlaşır. Bizim bireylere kazandırmak istediğimiz şey öfkeyi denetim altına almak ve sağlıklı bir biçimde dışa vurmasını, aktarılmasını sağlamak. Sağlıklı öfke denetimi yardımıyla kişinin bedensel ve zihinsel olarak kendisini rahatlamış olarak hissetmesi pek kıymetlidir. Rahatlama duygusu gerilimi azaltır. Yani gaye, öfkeyi yok etmek değil. hiç bir vakit da öfkeyi yok etmek gayemiz olamaz.
NELERE ÖFKELENİRİZ?
Bu kişinin yaşadığı ortama, yetiştirilme usulüne vb. faktörlere nazaran değişkenlik gösterir. Her durum herkeste birebir duyguya sebep olmayabilir tıpkı durum herkes için öfke yaratmayabilir. Öfke bizim olaylara nasıl mana verdiğimizle de alakalıdır. Lakin genel olarak öfke dediğimizde kişinin karşılaştığı durum karşısında istemedik reaksiyon almasıyla o alarm sistemi devreye girer ve kişi öfke duymaya başlar. Öfke, hayat boyunca bize eşlik eder ve farklı biçimlerde adeta kılık değiştirerek de karşımıza çıkabilir. Öfke dediğimizde birinci aklımıza gelenler sıklıkla bağırma, bir şeylere ziyan verme olarak aklımıza gelse de öfke karşımıza sessizlik formunda de çıkabilir. Yani her insan öfkesini tıpkı biçimde dışa vurmayabilir. Yani susan bir insan da öfkeli olabilir ve kişi bunun farkında da olmayabilir. Öfkenin farkındalığı da bizler için çok kıymetlidir. Öfke farkındalığından daha sonra ki konu öfke niçinine inilmeli ve çözülmeye çalışılmalıdır.
ÖFKELİ ÇOCUK AİLELERİ NE YAPMALI ?
Burada çocukların gelişimde en temel ve faal bireyler olan anne babalar evvel kendi öfkeleri üzerinde çalışmalıdırlar ki çocuklarına da bu bahiste öncülük edebilsinler. Kendi daima öfkelenen ve öfkesini sıhhatsiz bir formda dışa vuran, öfke idaresini sağlayamayan ebeveynlerin çocuklarının da sağlıklı bir öfke kontrolü pek güçtür. Çocuklarda öfke, ve idaresi konusunu daha ayrıntılı halde bir daha sonraki yazılarımda değineceğim.
ÖFKENİN KAYNAĞI NEDİR?
Öfkenin altında yatan sebepleri anlamak, öfkeyi çözmek için gereklidir. Öfkenin muhakkak bir kaynağı yoktur, her şey öfke niçini olabilir ama tıpkı olay her beşerde öfke oluşturmayabilir. Bu durum karşısında ben niye sinirlendim sorusunu kişi kendisine sormalı ve aldığı cevap doğrultusunda tahlile gitmelidir. Öfkesini paylaşabilen beşerler olmak pek pahalıdır. Asıl gaye bunu sağlamaktır. Özdeki öfke anlaşılmalı .Ne yapacağı konusunda şuurlu olarak öfkeyi yönetmeli.
ÖFKE ANINDA NELER OLUR ?
Bireyde ağır biçimde gerilim ve gerginlik başlar. Kişi, öfkelenmedilk evvelki halinde değildir artık. Birden fazla beşerden da sinirliyken duyduğumuz kelamdır .’ O an kendimi kaybetmişim adeta o ben, ben değildim güya. Evet öfke sırasında pek fazlaca kişinin de söylem ettiği üzere kişinin beynine adeta kan sıçrar ve öfkeyle ne dediğini, ne yaptığını bilmeyebilir. Öfke anında vücudumuzda ;
Sindirim yavaşlar.
Şah damarları; bilhassa yüz ve alındaki kısımları genişler.
Kasların gerginliği ve titremesi artar.
Tükürük bezinin salgısının azalması niçiniyle boğaz kurur.
Terleme artar, deri direnci azalır.
Seste bir aksaklık ve çatlaklık başlar.
Vücut öne gerçek eğilerek akına hazırlanır.
Gözler sonucur, teneffüs hızlanır, ağız kapanarak dişler sıkıldığı için teneffüs burun delikleri açılarak sağlanır.
Toparlamak gerekirse , öfke bizim engellemek, yok etmek istediğimiz bir his olmanın tersine bu duyguyu kişi yaşamasını istediğimiz bir şey ancak sağlıklı bir biçimde dışa vurumu sağlanmalıdır. hem de öfke uygun halde söz edilmediği takdirde birtakım somatik (bedensel) olarak kimi rahatsızlıklara niçiniyet vererek kendini gösterir. Bunlara örnek olarak kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon, depresyon, sindirim sistemi örnek verilebilir.
Öfke saldırgan bir biçimde dışarı vurulmamalı. Öfkelenen kişi karşısındakinin sonlarını ihlal etmeden, onu duygusal ve fizikî olarak zedelemeden, saygılı bir biçimde dışa vurulmalı. Öfke anında konuşmak yerine hadiseden bir süre daha sonra rahatsız olunan nokta üzerine karşılıklı konuşulması irtibat için daha sağlıklı olacaktır
Öfke duygusu bizi ele geçirmeden bizim öfkeyi denetim altına almamız gereklidir. Öfke hissinin denetimden çıktığını adeta başa çıkılmaz bir hal aldığını düşünen bireyler kesinlikle bir ruh sıhhati işçisine başvurmalıdır.
Öfke denetlenebildiği sürece sağlıklıdır ve işe fayda.
Öfke bir sorun çözme aracı değildir. Öfke duygusal bir yansıdır.
Öfke birfazlaca toplumda ve şahıslar ortası ilgide bir sorun olarak gözükse de biz de doğal olarak gelişir. Aslında vücut için bir alarm sistemidir. Öfkeyi anlamak gereklidir. Öfkelenmeyen birisini tanıyor musunuz? Bu, pek mümkün değil. Her insan öfkelenir. Lakin, öfkesini bastıran ve denetim altına alamayan saldırganlaşır. Bizim bireylere kazandırmak istediğimiz şey öfkeyi denetim altına almak ve sağlıklı bir biçimde dışa vurmasını, aktarılmasını sağlamak. Sağlıklı öfke denetimi yardımıyla kişinin bedensel ve zihinsel olarak kendisini rahatlamış olarak hissetmesi pek kıymetlidir. Rahatlama duygusu gerilimi azaltır. Yani gaye, öfkeyi yok etmek değil. hiç bir vakit da öfkeyi yok etmek gayemiz olamaz.
NELERE ÖFKELENİRİZ?
Bu kişinin yaşadığı ortama, yetiştirilme usulüne vb. faktörlere nazaran değişkenlik gösterir. Her durum herkeste birebir duyguya sebep olmayabilir tıpkı durum herkes için öfke yaratmayabilir. Öfke bizim olaylara nasıl mana verdiğimizle de alakalıdır. Lakin genel olarak öfke dediğimizde kişinin karşılaştığı durum karşısında istemedik reaksiyon almasıyla o alarm sistemi devreye girer ve kişi öfke duymaya başlar. Öfke, hayat boyunca bize eşlik eder ve farklı biçimlerde adeta kılık değiştirerek de karşımıza çıkabilir. Öfke dediğimizde birinci aklımıza gelenler sıklıkla bağırma, bir şeylere ziyan verme olarak aklımıza gelse de öfke karşımıza sessizlik formunda de çıkabilir. Yani her insan öfkesini tıpkı biçimde dışa vurmayabilir. Yani susan bir insan da öfkeli olabilir ve kişi bunun farkında da olmayabilir. Öfkenin farkındalığı da bizler için çok kıymetlidir. Öfke farkındalığından daha sonra ki konu öfke niçinine inilmeli ve çözülmeye çalışılmalıdır.
ÖFKELİ ÇOCUK AİLELERİ NE YAPMALI ?
Burada çocukların gelişimde en temel ve faal bireyler olan anne babalar evvel kendi öfkeleri üzerinde çalışmalıdırlar ki çocuklarına da bu bahiste öncülük edebilsinler. Kendi daima öfkelenen ve öfkesini sıhhatsiz bir formda dışa vuran, öfke idaresini sağlayamayan ebeveynlerin çocuklarının da sağlıklı bir öfke kontrolü pek güçtür. Çocuklarda öfke, ve idaresi konusunu daha ayrıntılı halde bir daha sonraki yazılarımda değineceğim.
ÖFKENİN KAYNAĞI NEDİR?
Öfkenin altında yatan sebepleri anlamak, öfkeyi çözmek için gereklidir. Öfkenin muhakkak bir kaynağı yoktur, her şey öfke niçini olabilir ama tıpkı olay her beşerde öfke oluşturmayabilir. Bu durum karşısında ben niye sinirlendim sorusunu kişi kendisine sormalı ve aldığı cevap doğrultusunda tahlile gitmelidir. Öfkesini paylaşabilen beşerler olmak pek pahalıdır. Asıl gaye bunu sağlamaktır. Özdeki öfke anlaşılmalı .Ne yapacağı konusunda şuurlu olarak öfkeyi yönetmeli.
ÖFKE ANINDA NELER OLUR ?
Bireyde ağır biçimde gerilim ve gerginlik başlar. Kişi, öfkelenmedilk evvelki halinde değildir artık. Birden fazla beşerden da sinirliyken duyduğumuz kelamdır .’ O an kendimi kaybetmişim adeta o ben, ben değildim güya. Evet öfke sırasında pek fazlaca kişinin de söylem ettiği üzere kişinin beynine adeta kan sıçrar ve öfkeyle ne dediğini, ne yaptığını bilmeyebilir. Öfke anında vücudumuzda ;
Sindirim yavaşlar.
Şah damarları; bilhassa yüz ve alındaki kısımları genişler.
Kasların gerginliği ve titremesi artar.
Tükürük bezinin salgısının azalması niçiniyle boğaz kurur.
Terleme artar, deri direnci azalır.
Seste bir aksaklık ve çatlaklık başlar.
Vücut öne gerçek eğilerek akına hazırlanır.
Gözler sonucur, teneffüs hızlanır, ağız kapanarak dişler sıkıldığı için teneffüs burun delikleri açılarak sağlanır.
Toparlamak gerekirse , öfke bizim engellemek, yok etmek istediğimiz bir his olmanın tersine bu duyguyu kişi yaşamasını istediğimiz bir şey ancak sağlıklı bir biçimde dışa vurumu sağlanmalıdır. hem de öfke uygun halde söz edilmediği takdirde birtakım somatik (bedensel) olarak kimi rahatsızlıklara niçiniyet vererek kendini gösterir. Bunlara örnek olarak kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon, depresyon, sindirim sistemi örnek verilebilir.
Öfke saldırgan bir biçimde dışarı vurulmamalı. Öfkelenen kişi karşısındakinin sonlarını ihlal etmeden, onu duygusal ve fizikî olarak zedelemeden, saygılı bir biçimde dışa vurulmalı. Öfke anında konuşmak yerine hadiseden bir süre daha sonra rahatsız olunan nokta üzerine karşılıklı konuşulması irtibat için daha sağlıklı olacaktır
Öfke duygusu bizi ele geçirmeden bizim öfkeyi denetim altına almamız gereklidir. Öfke hissinin denetimden çıktığını adeta başa çıkılmaz bir hal aldığını düşünen bireyler kesinlikle bir ruh sıhhati işçisine başvurmalıdır.