Kendilik Psikolojisi Kohut Nedir ?

Baris

Yeni Üye
Kendilik Psikolojisi: Kohut’un Teorisi ve Temel Kavramlar

Kendilik psikolojisi, bireyin içsel benlik yapısını, benlik algısını ve psikolojik işleyişini anlamaya yönelik bir yaklaşımdır. Bu teorinin temelleri, Heinz Kohut’un 1970’lerde geliştirdiği ve benlik, narsizm, empati gibi kavramlar etrafında şekillenen psikolojik modelle atılmıştır. Kohut’un kendilik psikolojisi, psikanalitik teoriye önemli katkılar sunmuş ve bireyin benlik yapısının daha derinlemesine bir şekilde anlaşılmasını sağlamıştır. Bu makalede, Kohut’un kendilik psikolojisi, temel kavramları ve bu teorinin psikoterapideki uygulamaları ele alınacaktır.

Kohut’un Kendilik Psikolojisinin Temel Kavramları

Kohut’un kendilik psikolojisinin temeli, insanın kendilik yapısını oluşturan içsel süreçlere dair derin bir anlayışa dayanır. Kendilik, bir kişinin benlik algısı, kendilik duygusu, öz saygısı ve dünyadaki yerine dair duygu ve düşüncelerini kapsar. Kohut’a göre, sağlıklı bir kendilik gelişimi, kişinin çocukluk döneminde aldığı duygusal destekle şekillenir.

1. Kendilik ve Narsizm

Kohut, kendilik ve narsizm arasındaki ilişkiyi çok önemser. Psikanalitik geleneğe göre, narsizm bireyin kendine aşırı düşkünlüğü ve başkalarına karşı soğukluk gösterdiği bir durum olarak tanımlanabilir. Ancak Kohut, narsizmi sadece patolojik bir özellik olarak görmek yerine, insan doğasının önemli bir parçası olarak kabul eder. Onun görüşüne göre, narsizm, çocukluk döneminde yeterli duygusal geri bildirim ve onay almayan bireylerin içsel bir boşlukla başa çıkma mekanizmasıdır. Birey, kendiliğini sağlıklı bir şekilde inşa etmek için dışsal onaya ihtiyaç duyar. Eğer bu onay yeterince sağlanmazsa, kişi bu ihtiyacı narsistik bir şekilde karşılamaya çalışır.

2. Büyüklenmeci Kendilik ve Empati

Kohut’un teorisine göre, bireyler kendiliklerini oluştururken, büyüklenmeci bir benlik yapısı geliştirebilirler. Bu, bir kişinin kendisini başkalarından üstün görmesi, çevresindekilere karşı empati yoksunluğu veya duyarsızlık göstermesi ile kendini belli eder. Ancak, Kohut, bu büyüklenmeci yapının ardında derin bir içsel boşluk ve kırılganlık olduğunu vurgular. Birey, başkalarından aldığı onayla kendini değerli hissetmeye çalışırken, aynı zamanda bu onayın geçici ve kırılgan olduğunu da fark eder. Kendilik psikolojisi, bu tür savunma mekanizmalarının ve duygusal ihtiyaçların anlaşılmasına odaklanır.

3. Kendilik Birlikteliği ve Ayrışma

Kohut’a göre, çocukluk döneminde anne veya bakım veren kişilerle sağlıklı bir ilişki kuramayan çocuklar, kendilik birliğini ve ayrışmayı sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremezler. Kendilik birliği, bireyin içsel benliğinin bir bütün olarak algılanabilmesidir. Ayrışma ise, bireyin kendisini başkalarından bağımsız bir birey olarak tanıyabilmesi sürecidir. Bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için, çocukların anne ve babalarından sürekli ve sürekli bir onay alması gerekmektedir. Kohut, bu erken ilişkilerin, bireyin hayat boyu benlik algısını nasıl etkilediğine dair önemli bulgular sunar.

Kendilik Psikolojisinin Psikoterapideki Yeri

Kohut’un kendilik psikolojisi, psikoterapötik yaklaşımlarda da önemli bir yer tutar. Bu yaklaşım, özellikle narsistik bozukluklar ve benlik problemleri olan hastalarla çalışırken faydalıdır. Kohut’un teorisi, terapist ile hasta arasındaki ilişkiyi, bireyin duygusal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde şekillendirir.

1. Terapi ve Empatik İletişim

Kendilik psikolojisi, terapistin empatik bir tutum benimsemesini vurgular. Kohut’a göre, terapistin hastanın içsel dünyasına duyarlı bir şekilde yaklaşması, hasta ile güvenli bir ilişki kurmasına olanak tanır. Bu ilişki, hastanın kendilik yapısını onarması için gereklidir. Kohut’un önerdiği terapötik yaklaşımda, terapist hastaya sürekli bir onay, yansıma ve doğrulama sunarak, bireyin kendisini değerli hissetmesini sağlamayı amaçlar.

2. Yansıma ve Benlik Onarımı

Yansıma, Kohut’un terapötik modelinde önemli bir kavramdır. Terapi sürecinde, terapist hasta ile empatik bir şekilde ilişki kurarak, hastanın yaşadığı duyguları anlamaya ve bu duyguları yansıtmaya çalışır. Bu yansıma, bireyin kendilik algısının gelişmesine yardımcı olur. Özellikle narsistik bozukluklar veya kırılgan kendilik yapıları olan hastalar, terapistlerinin onaylayan ve empatik tutumları sayesinde kendiliklerinde onarım sağlayabilirler.

Kendilik Psikolojisinin Eleştirisi ve Gelişimi

Kendilik psikolojisi, birçok olumlu katkı sağlamakla birlikte, bazı eleştiriler de almıştır. Psikanalitik camiada, Kohut’un teorisi bazen aşırı derecede bireyselci bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir. Kohut’un odaklandığı temel noktalar; bireyin içsel duygusal deneyimi ve bu deneyimin dışsal faktörlerle şekillenişidir. Ancak bazı eleştirmenler, sosyal bağlamın ve toplumsal yapının bireysel psikolojiyi şekillendiren önemli faktörler olduğunu savunmuşlardır.

Öte yandan, Kohut’un kendilik psikolojisinin en güçlü yönlerinden biri, bireylerin içsel dünyalarını anlamaya yönelik sağladığı derinliktir. Bu yönüyle, modern psikoterapi yaklaşımlarında önemli bir yer tutar ve özellikle narsistik kişilik bozuklukları, depresyon ve diğer benlik merkezli psikolojik sorunlarda etkili bir terapi modelidir. Kohut’un fikirleri, günümüzde psikoterapistler tarafından, bireylerin duygusal ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve daha etkili bir şekilde onlara yardımcı olmak için kullanılmaktadır.

Sonuç

Kohut’un kendilik psikolojisi, bireyin benlik algısı, kendilik gelişimi ve narsizm gibi konuları anlamada önemli bir psikolojik yaklaşım sunar. Bu teorik model, özellikle narsistik bozukluklar ve benlik problemleri olan bireyler için etkili bir terapi aracı olmuştur. Kohut’un empatik yaklaşımı ve kendilik onarımı üzerindeki vurgusu, terapötik ilişkilerin daha derin ve anlamlı hale gelmesine katkı sağlamaktadır. Kendilik psikolojisinin günümüzdeki etkisi, psikoterapötik pratikler ve teorilerdeki evrimi ile kendini göstermeye devam etmektedir.