ahmetbeyler
Yeni Üye
Ülkemizde, bilhassa de büyük kentlerde trafik sorunu bulunuyor. Büyük ölçüde kentlerin kalabalık olmasından doğan bu durum da doğal olarak hem yayaların tıpkı vakitte sürücülerin zaman kaybetmesine niye olabiliyor. Kelam konusu kentlerin hayat temposunun da süratli olduğunu düşünürsek bu pek önemli bir sorun.
Araç trafiğinin sıkışıklığı bir yana, yayayken de araçları uzun müddet beklemek zorunda kalmak can sıkıcı olabiliyor. İş bu noktaya geldiğinde artık karşıdan karşıya daha inançlı geçmemizi mümkün kılan yaya butonları karşımıza çıkıyor. Pekala bunlar nitekim işe yarıyor mu? Gelin en açık biçimde anlatalım.
Trafik ışıklarını kurmalı makineler üzere düşünmeyin, hepsi 7/24 etkin izleniyor:
Bu bahiste İstanbul’a bir bakalım. Kelam konusu kentimizde İBB Trafik Denetim Merkezi, trafiği 7/24 denetim edip ışıklara müdahale edebiliyor. Bu ışıkların uzaktan denetim edilebilmesi ve sistemli çalışmasına da sinyalizasyon deniyor. İstanbul genelinde 2000’den çok sinyalizasyon sistemi bulunuyor.
Asfalt altındaki ve ışıkların üstündeki algılayıcılar yardımıyla de bunlar hem otomatik olarak trafik ışıklarının süresini ayarlayabiliyor birebir vakitte manuel olarak tek yerden denetim edilebiliyor.
Yani trafik ışıklarının arkasında düşündüğümüzden daha gelişmiş bir sistem var. Pekala yaya butonlarının burada rolü ne?
Burada işler nerede olduğunuza bakılırsa, daha doğrusu bulunduğunuz yerde trafiğin genelde nasıl olduğuna nazaran değişiyor. bir daha İstanbul üzerinden gidecek olursak, kelam konusu kentte hem yaya hem araç trafiğinin pek yoğun olduğunu biliyoruz. Aygıtlar, ikisine de birebir anda geç sinyali veremeyeceği için birkaç faktör devreye sokuluyor.
Nedir bu faktörler?
Buralarda büyük ölçüde talebe gore ışıkların kim için yanacağı belirli oluyor. Bunun haricinde günün hangi saatinde olduğunuz, trafik yoğunluğu ve kaza durumu üzere faktörler de ele alınıyor. Sabah ve öğlen saatlerinde araçlar buralarda ağır olduğundan butonların, ışık müddetini azaltma konusunda pek de işe yaramadığını gorebilirsiniz.
Fakat tıpkı yere gece vakti giderseniz butonların daha fonksiyonel olduğunu fark edebilirsiniz. Sabah vakti sıklıkla kavşağın hangi tarafında araç birikimi fazlaysa orayı rahatlatmak ismine ışıklar ayarlanır. Şayet oldukca yoğunluk olursa da dediğimiz üzere yaya butonu fonksiyonsuz kalabilir.
Bu pek anlık gelişmez:
Şehir ortasında belli kavşaklardaki yoğunluk, kaza gibi durumlar olmadığı sürece büyük ölçüde iddia edilebiliyor. Bu sebeple de bu yerlerde kabaca bir trafik hacminin olduğu var iseyılır. Ulaşım İdare Merkezinin (UYS) sitesinden aldığımız bilgilere bakılırsa kentteki kavşaklarda yer alan sabit müddetli bu ışıklarda ortalama bir gün için, günün farklı saatlerinde kullanılan 6 farklı sinyal planı var.
Yani buraların trafik hacmi belirli olduğu için yaya butonu, sabah saatlerinde istediğiniz fonksiyonelliği göstermez.
Bu butonların bulunmasına karşın araçlara hiç kırmızı ışığın yanmadığı yerler gördünüz mü?
Bu yerlerde yaya trafiği fazlaca küçük seviyededir. Bu sebeple de geçiş talebi pek olmaz, ötürüsıyla da algoritma, araç trafiğinin akıcılığına öncelik verir. Ama makul bir seviyede bu ışıklar kullanılırsa yaya talebinin olduğu anlaşılır ve o ışıklarda araçların durması sağlanır. Yani bu butonlar üzerinden muhakkak bölgelerde araç trafiğinin mi yoksa yaya trafiğinin mi ağır olduğu algılanıyor, akabinde talebe nazaran ikisinden birinin akıcılığına öncelik veriliyor.
Sonuç olarak da araçlar, geçmek isteyen yayalar olmamasına rağmen beklemek zorunda kalmıyor, sistem yalnızca yayalar butonu kullanırsa etkin oluyor.
Siz bir daha de kullanın ve aygıtlardan çıkan sesten rahatsız olduğunuzda bunun engelli vatandaşlara kolaylık sağlamak için yapıldığını unutmayın:
Dediğimiz üzere kelam konusu buton, ağır bölgelerde o an karşıya geçmenizi sağlamasa da gelen farklı taleplerle beraber yayalara da mühlet verilmesini sağlayacaktır. Yaya trafiğinin az olduğu kısımlarda araçlara neredeyse daima yeşil yandığından butona basmak aslına bakarsan gerekli oluyor ama ağır kavşaklarda da butonu kullanmaktan ziyan gelmez.
Düşüncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4
Araç trafiğinin sıkışıklığı bir yana, yayayken de araçları uzun müddet beklemek zorunda kalmak can sıkıcı olabiliyor. İş bu noktaya geldiğinde artık karşıdan karşıya daha inançlı geçmemizi mümkün kılan yaya butonları karşımıza çıkıyor. Pekala bunlar nitekim işe yarıyor mu? Gelin en açık biçimde anlatalım.
Trafik ışıklarını kurmalı makineler üzere düşünmeyin, hepsi 7/24 etkin izleniyor:
Bu bahiste İstanbul’a bir bakalım. Kelam konusu kentimizde İBB Trafik Denetim Merkezi, trafiği 7/24 denetim edip ışıklara müdahale edebiliyor. Bu ışıkların uzaktan denetim edilebilmesi ve sistemli çalışmasına da sinyalizasyon deniyor. İstanbul genelinde 2000’den çok sinyalizasyon sistemi bulunuyor.
Asfalt altındaki ve ışıkların üstündeki algılayıcılar yardımıyla de bunlar hem otomatik olarak trafik ışıklarının süresini ayarlayabiliyor birebir vakitte manuel olarak tek yerden denetim edilebiliyor.
Yani trafik ışıklarının arkasında düşündüğümüzden daha gelişmiş bir sistem var. Pekala yaya butonlarının burada rolü ne?
Burada işler nerede olduğunuza bakılırsa, daha doğrusu bulunduğunuz yerde trafiğin genelde nasıl olduğuna nazaran değişiyor. bir daha İstanbul üzerinden gidecek olursak, kelam konusu kentte hem yaya hem araç trafiğinin pek yoğun olduğunu biliyoruz. Aygıtlar, ikisine de birebir anda geç sinyali veremeyeceği için birkaç faktör devreye sokuluyor.
Nedir bu faktörler?
Buralarda büyük ölçüde talebe gore ışıkların kim için yanacağı belirli oluyor. Bunun haricinde günün hangi saatinde olduğunuz, trafik yoğunluğu ve kaza durumu üzere faktörler de ele alınıyor. Sabah ve öğlen saatlerinde araçlar buralarda ağır olduğundan butonların, ışık müddetini azaltma konusunda pek de işe yaramadığını gorebilirsiniz.
Fakat tıpkı yere gece vakti giderseniz butonların daha fonksiyonel olduğunu fark edebilirsiniz. Sabah vakti sıklıkla kavşağın hangi tarafında araç birikimi fazlaysa orayı rahatlatmak ismine ışıklar ayarlanır. Şayet oldukca yoğunluk olursa da dediğimiz üzere yaya butonu fonksiyonsuz kalabilir.
Bu pek anlık gelişmez:
Şehir ortasında belli kavşaklardaki yoğunluk, kaza gibi durumlar olmadığı sürece büyük ölçüde iddia edilebiliyor. Bu sebeple de bu yerlerde kabaca bir trafik hacminin olduğu var iseyılır. Ulaşım İdare Merkezinin (UYS) sitesinden aldığımız bilgilere bakılırsa kentteki kavşaklarda yer alan sabit müddetli bu ışıklarda ortalama bir gün için, günün farklı saatlerinde kullanılan 6 farklı sinyal planı var.
Yani buraların trafik hacmi belirli olduğu için yaya butonu, sabah saatlerinde istediğiniz fonksiyonelliği göstermez.
Bu butonların bulunmasına karşın araçlara hiç kırmızı ışığın yanmadığı yerler gördünüz mü?
Bu yerlerde yaya trafiği fazlaca küçük seviyededir. Bu sebeple de geçiş talebi pek olmaz, ötürüsıyla da algoritma, araç trafiğinin akıcılığına öncelik verir. Ama makul bir seviyede bu ışıklar kullanılırsa yaya talebinin olduğu anlaşılır ve o ışıklarda araçların durması sağlanır. Yani bu butonlar üzerinden muhakkak bölgelerde araç trafiğinin mi yoksa yaya trafiğinin mi ağır olduğu algılanıyor, akabinde talebe nazaran ikisinden birinin akıcılığına öncelik veriliyor.
Sonuç olarak da araçlar, geçmek isteyen yayalar olmamasına rağmen beklemek zorunda kalmıyor, sistem yalnızca yayalar butonu kullanırsa etkin oluyor.
Siz bir daha de kullanın ve aygıtlardan çıkan sesten rahatsız olduğunuzda bunun engelli vatandaşlara kolaylık sağlamak için yapıldığını unutmayın:
Dediğimiz üzere kelam konusu buton, ağır bölgelerde o an karşıya geçmenizi sağlamasa da gelen farklı taleplerle beraber yayalara da mühlet verilmesini sağlayacaktır. Yaya trafiğinin az olduğu kısımlarda araçlara neredeyse daima yeşil yandığından butona basmak aslına bakarsan gerekli oluyor ama ağır kavşaklarda da butonu kullanmaktan ziyan gelmez.
Düşüncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4