Abide
Üye
Estetik burun ameliyatı tıbbi ismi ile rinoplasti, bilindiği üzere burun form değişikliği ile sonuçlanan bir ameliyattır.
Kişinin yalnızca estetik korkuları ile yapılan bir ameliyat olduğu üzere, burundaki işlevsel bozuklukların da düzeltildiği kombine bir dizi ameliyatın modülü da olabilmektedir.
Estetik dertler, büsbütün hoşluk kavramını nasıl algıladığımızla ilgili bir durumdur.
Bu mevzuya hoşluğun söz manası ile başlamak yanlışsız olur sanırım. Hoşluk, bir canlının, somut bir objenin yahut soyut bir kavramın algısal bir haz duyumsatan; hoşnutluk veren halidir. Soyut ötesi bir kavramdır aslında. Duyu organlarımızda iletimi başlatan bir tetikleyici.
Her hoşluk gözle görülebilir mi örneğin?
Sonlandırıp şekillendirilebilen bir kavram mıdır?
Ne kadar düşünsem de hoş olanı sınırlandıramadım hiç bir vakit. Beynimde o kavramla ilgili fazlaca geniş bir spektrum olduğunun farkındayım. Bu benim yaptığım işi hem kolaylaştıran birebir vakitte zorlaştıran bir durum. İnsanların kendilerindeki hoşluğu algılamakla ilgili çıkmazın, onları değişimlere sürüklediğini hissediyorum birden fazla vakit. Ya da onların beynindeki hoşluk spektrumu ile ilgili bir durumdur bu. Tahminen değişkendir; insanın etrafı, bulunduğu ortam, işi, bağı ve tabi ki zaman… kavramları şekillendiren en değerli faktörler. Ancak zaman… ahhh vakit sen ne kadar acımasız bir o kadar da öğreticisin. Vakit bir duyumsama aslında, öğretildiği üzere akıp giden sayılar bütünü değil. Vakit bir boyut. Bu kadar geniş bir kavramın üzerimizdeki tesirleri de çok büyük tabi ki.
Vakit aklımızdaki tüm kanılarda değişiklik yaratabileceği üzere beynimizde yarattığımız hoşluk algısında da değişimler yaratabilir. Dün bize hoş görünen bugün makus görünebilir. Nereden baktığımıza, nasıl baktığımıza ve hatta ne kadar müddet incelediğimize bakılırsa hoşluk kavramı değişebilir. Bir şeyi en ince bilgilerinı gorecek kadar derinlemesine incelerseniz hoş taraflarını gördüğünüz kadar yakışıksız taraflarını da görmeye başlarsınız. Bir insan, yüzünü ne kadar incelerse, o kadar kusur bulacaktır kendinde. Bu da ne kadar vakit ayırdığınızla ilgili bir durumdur. Gündelik ömrün koşturmacası ortasında aslında ne kadar aynaya baktığımız ve kendimizle ne kadar ilgilenebildiğimiz ortada, bunu en yakından pandemide mesken kısıtlamalarının olduğu periyotta hepimiz hissettik sanırım. Mesken kısıtlamaları olduğu devirde kendimize dönebildik ve aslında kendimizi nasıl daha fazla memnun edebiliriz noktasına pek odaklandık. Birçoğu yüzü, bedeni, kişilik özellikleri ile ilgilendi. Kimisi kendine katmak istediği yeni özellikler, hobiler kattı kimi de yüzünde değiştirmeyi düşündüğü bölgeleriyle daha yakından ilgilendi ve karar verdi, zira karar verebilmek için daha fazlaca vakit vardı.
Aslında sıhhatin ne kadar değerli olduğunu hepimiz daha epeyce fark ettik. Nefes alabilmenin değerini daha hayli kavradık. Nefes…yaşamın başlangıcı, teneffüsün başlangıcı, koku almanın başlangıcı, yemekten zevk almanın başlangıcı … saymakla bitmez aslında, burnun ne kadar değerli bir organ olduğunu anlatmak uzun bir yazı olur.
Burun, iç dünyamıza giriş kapısı benim gözümde… Bunun branşımla alakalı olduğunu düşünmeyin, katiyetle değil. Hayat nefes ile başlar, yanlışsız nefes de burunla başlar. Burunda işlevsel sorunu olanlar epeyce uygun bilir, burundan nefes alınamadığında ne kadar yorgun, bitkin olur ve hayat kalitemiz ne kadar düşer. Bunu hepimiz geçirdiğimiz en küçük bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu sırasında hissederiz. Ne yemeklerin kokusunu ne de tadını alabiliriz o devirde, uykumuz bile sıhhatsiz ve yetersiz kalır. Bunun daima olduğunu düşünün, işte işlevsel burun sorunları de bu biçimdedir, daima teneffüs zorluğu yaşarsınız ve lakin bunu olağan zannedersiniz. Lakin bir ameliyat ile düzelme sağlandığında yanlışsız nefes almak ne demekmiş fark edersiniz.
İşlevsel burun sorunları, kimi vakit yalnızca burun içi ile ilgili olabildiği üzere kimi vakit de burun dış çatısındaki bozukluklardan da kaynaklanır ve kimi vakit de her iki sorun beraberdir. İşte bu biçimde durumlarda biz kulak burun boğaz uzmanları sizin bu sorununuza tahlil bulan kişi oluruz.
Hekimlik pratiğimde hastalarımın birçoklarında her iki sorunun birlikte olduğunu gözlemledim. Ancak tabi ki ortada yalnızca estetik telaşları olan ve burnunda teneffüs sorunu olmayan; yalnızca teneffüs sorunu olan ve ancak estetik hiç bir derdi olmayan hastalar da pek hayli.
Hem işlevsel sorun hem estetik telaş bir arada ise burada her iki sorunun tek bir ameliyatta çözülmesi, ameliyat daha sonrası devirde hastalar için fazlaca kıymetli bir durumdur. Estetik dert ile yaptırdığı ameliyattan daha sonra teneffüs sorunu yaşayan bir burunla hayata devam etmek, hastada önemli bir pişmanlık yaratacaktır. Aslında keyifle girdiği ameliyat, hayat kalitesinde bir düşüşe niye olacaktır. Bu sorunu çözmek ameliyat öncesi muayenenin ayrıntılı bir biçimde yapılması ile olur. Burun yalnızca estetik bir organ değildir ve bu asla unutulmamalıdır. Bu sanırım hoşluk kavramı açısından da kıymetli bir durum, zira hoşluk yalnızca gözle algılanabilen bir durum değildir hem de tüm duyularımıza hitap edebilmesi gerekir.
Sonuç olarak; estetik burun ameliyatı olmayı düşünen bedelli hastalarımızdan ricam, ivedi karar vermemeleri ve ameliyat olacakları doktorla yüz yüze irtibata geçip birebir o tabibe muayene olmalarıdır.
Uygun nefes alan, ömrü sizin için daha keyifli, kaliteli hale getiren, hoş ve işlevsel burunlara sahip olmanız dileğiyle…
Kişinin yalnızca estetik korkuları ile yapılan bir ameliyat olduğu üzere, burundaki işlevsel bozuklukların da düzeltildiği kombine bir dizi ameliyatın modülü da olabilmektedir.
Estetik dertler, büsbütün hoşluk kavramını nasıl algıladığımızla ilgili bir durumdur.
Bu mevzuya hoşluğun söz manası ile başlamak yanlışsız olur sanırım. Hoşluk, bir canlının, somut bir objenin yahut soyut bir kavramın algısal bir haz duyumsatan; hoşnutluk veren halidir. Soyut ötesi bir kavramdır aslında. Duyu organlarımızda iletimi başlatan bir tetikleyici.
Her hoşluk gözle görülebilir mi örneğin?
Sonlandırıp şekillendirilebilen bir kavram mıdır?
Ne kadar düşünsem de hoş olanı sınırlandıramadım hiç bir vakit. Beynimde o kavramla ilgili fazlaca geniş bir spektrum olduğunun farkındayım. Bu benim yaptığım işi hem kolaylaştıran birebir vakitte zorlaştıran bir durum. İnsanların kendilerindeki hoşluğu algılamakla ilgili çıkmazın, onları değişimlere sürüklediğini hissediyorum birden fazla vakit. Ya da onların beynindeki hoşluk spektrumu ile ilgili bir durumdur bu. Tahminen değişkendir; insanın etrafı, bulunduğu ortam, işi, bağı ve tabi ki zaman… kavramları şekillendiren en değerli faktörler. Ancak zaman… ahhh vakit sen ne kadar acımasız bir o kadar da öğreticisin. Vakit bir duyumsama aslında, öğretildiği üzere akıp giden sayılar bütünü değil. Vakit bir boyut. Bu kadar geniş bir kavramın üzerimizdeki tesirleri de çok büyük tabi ki.
Vakit aklımızdaki tüm kanılarda değişiklik yaratabileceği üzere beynimizde yarattığımız hoşluk algısında da değişimler yaratabilir. Dün bize hoş görünen bugün makus görünebilir. Nereden baktığımıza, nasıl baktığımıza ve hatta ne kadar müddet incelediğimize bakılırsa hoşluk kavramı değişebilir. Bir şeyi en ince bilgilerinı gorecek kadar derinlemesine incelerseniz hoş taraflarını gördüğünüz kadar yakışıksız taraflarını da görmeye başlarsınız. Bir insan, yüzünü ne kadar incelerse, o kadar kusur bulacaktır kendinde. Bu da ne kadar vakit ayırdığınızla ilgili bir durumdur. Gündelik ömrün koşturmacası ortasında aslında ne kadar aynaya baktığımız ve kendimizle ne kadar ilgilenebildiğimiz ortada, bunu en yakından pandemide mesken kısıtlamalarının olduğu periyotta hepimiz hissettik sanırım. Mesken kısıtlamaları olduğu devirde kendimize dönebildik ve aslında kendimizi nasıl daha fazla memnun edebiliriz noktasına pek odaklandık. Birçoğu yüzü, bedeni, kişilik özellikleri ile ilgilendi. Kimisi kendine katmak istediği yeni özellikler, hobiler kattı kimi de yüzünde değiştirmeyi düşündüğü bölgeleriyle daha yakından ilgilendi ve karar verdi, zira karar verebilmek için daha fazlaca vakit vardı.
Aslında sıhhatin ne kadar değerli olduğunu hepimiz daha epeyce fark ettik. Nefes alabilmenin değerini daha hayli kavradık. Nefes…yaşamın başlangıcı, teneffüsün başlangıcı, koku almanın başlangıcı, yemekten zevk almanın başlangıcı … saymakla bitmez aslında, burnun ne kadar değerli bir organ olduğunu anlatmak uzun bir yazı olur.
Burun, iç dünyamıza giriş kapısı benim gözümde… Bunun branşımla alakalı olduğunu düşünmeyin, katiyetle değil. Hayat nefes ile başlar, yanlışsız nefes de burunla başlar. Burunda işlevsel sorunu olanlar epeyce uygun bilir, burundan nefes alınamadığında ne kadar yorgun, bitkin olur ve hayat kalitemiz ne kadar düşer. Bunu hepimiz geçirdiğimiz en küçük bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu sırasında hissederiz. Ne yemeklerin kokusunu ne de tadını alabiliriz o devirde, uykumuz bile sıhhatsiz ve yetersiz kalır. Bunun daima olduğunu düşünün, işte işlevsel burun sorunları de bu biçimdedir, daima teneffüs zorluğu yaşarsınız ve lakin bunu olağan zannedersiniz. Lakin bir ameliyat ile düzelme sağlandığında yanlışsız nefes almak ne demekmiş fark edersiniz.
İşlevsel burun sorunları, kimi vakit yalnızca burun içi ile ilgili olabildiği üzere kimi vakit de burun dış çatısındaki bozukluklardan da kaynaklanır ve kimi vakit de her iki sorun beraberdir. İşte bu biçimde durumlarda biz kulak burun boğaz uzmanları sizin bu sorununuza tahlil bulan kişi oluruz.
Hekimlik pratiğimde hastalarımın birçoklarında her iki sorunun birlikte olduğunu gözlemledim. Ancak tabi ki ortada yalnızca estetik telaşları olan ve burnunda teneffüs sorunu olmayan; yalnızca teneffüs sorunu olan ve ancak estetik hiç bir derdi olmayan hastalar da pek hayli.
Hem işlevsel sorun hem estetik telaş bir arada ise burada her iki sorunun tek bir ameliyatta çözülmesi, ameliyat daha sonrası devirde hastalar için fazlaca kıymetli bir durumdur. Estetik dert ile yaptırdığı ameliyattan daha sonra teneffüs sorunu yaşayan bir burunla hayata devam etmek, hastada önemli bir pişmanlık yaratacaktır. Aslında keyifle girdiği ameliyat, hayat kalitesinde bir düşüşe niye olacaktır. Bu sorunu çözmek ameliyat öncesi muayenenin ayrıntılı bir biçimde yapılması ile olur. Burun yalnızca estetik bir organ değildir ve bu asla unutulmamalıdır. Bu sanırım hoşluk kavramı açısından da kıymetli bir durum, zira hoşluk yalnızca gözle algılanabilen bir durum değildir hem de tüm duyularımıza hitap edebilmesi gerekir.
Sonuç olarak; estetik burun ameliyatı olmayı düşünen bedelli hastalarımızdan ricam, ivedi karar vermemeleri ve ameliyat olacakları doktorla yüz yüze irtibata geçip birebir o tabibe muayene olmalarıdır.
Uygun nefes alan, ömrü sizin için daha keyifli, kaliteli hale getiren, hoş ve işlevsel burunlara sahip olmanız dileğiyle…