ahmetbeyler
Yeni Üye
Biz onu her ne kadar Birleşik Krallık ile tanıyor olsak da II. Elizabeth toplam 16 ülkenin kraliçesiydi. 70 yılı aşkın mühlet boyunca saltanat süren II. Elizabeth, en uzun müddet tahtta kalan devlet lideri oldu. 96 yaşında hayatını kaybetmiş olsa da ölümü de en az hayattayken yaptıkları kadar konuşuldu. Olağan ki onun da hem seveni birebir vakitte sevmeyeni vardı. O denli ki; birtakım beşerler yas tutarken, kimileri ise 1996 yılında trajik bir biçimde ömrünü kaybeden Prenses Diana’nın vefatından Elizabeth’i suçladı ve “Diana’dan öteki kraliçemiz yok” dedi.
Bazılarımız ise olaya farklı bir boyuttan bakmaya başladık ve durup “niçin hala Birleşik Krallık’ta hala krallık sistemi var?” diye sorgualadık. Tartışmalı bir ömrü ve saltanatı olsa da Kraliçe II. Elizabeth, vefatıyla bu soruları bir daha akıllara getirmeyi başardı. Bugün sizlerle aklımızdaki birtakım sorulara birlikte yanıt arayacağız.
Önce kraliyet ailesinin idarede bir tesiri olup olmadığına bakalım.
Birleşik Krallık, yüzseneler boyunca monarşi sistemiyle yönetildi. ötürüsıyla da halk, kral ve kraliçelerine her vakit büyük bir hürmet duydu. Lakin şu anda Birleşik Krallık ‘anayasal monarşi’ sistemiyle yönetiliyor. Yani devletle ilgili bir karar alınırken tüm güç parlamentoda ve kraliyet ailesi sadece sembolik olarak bulunuyor.
Kral yahut kraliçenin ‘sembolik’ devlet lideri olarak geçmesinin niçini; seçimi kazanan parti önderine hükümet kurma yetkisi ve maddelerin yürürlüğe girmesi için onay vermek haricinde sadece merasimlerde uzunluk göstermeleridir. Yeni kanunların onaylanmasında son kelam kraliyetin olsa da 1708 yılından beri tüm yasalar onaylandı. Bu da kral ve kraliçenin pek de yetkisi olmadığının bir öteki delili.
E pekala niye hala kraliyet sistemi var?
İşin özü aslında fazlaca sıradan birkaç niçine dayanıyor. birinci vakit içinderda; kral ve kraliçe, tüm Birleşik Krallık’ta (hatta dünyada) hayli seviliyor. O denli ki; hayattayken yaptıklarıyla tenkitlerin maksadı olsa da Elizabeth’in mevti yüz binlerce insanı yasa boğdu. Birleşik Krallık, sanılanın bilakis sırf İngiltere’yi kapsamıyor. İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’yla beraber4 kurucu ülke ve 16 bölgeden oluşuyor. Kraliyet sistemi, 1600’lü senelerdan bu yana ülkeleri ve bölgeleri birbirine bağlayan bir güç olarak görülüyor.
aynı vakitte bir öbür sebep de kraliyet ailesinden gelen yöneticilerin halka itimat veriyor olması. Çünkü kral yahut kraliçe olan bireyler hayatları boyunca kraliyet yaşantısının ortasında oluyor. Natürel bir de işin geleneksel kısmı var. Madalya ve takdim merasimleri, kraliyet düğünleri ve alışılmış ki taç giyme merasimleri yalnızca Birleşik Krallık değil tüm dünyayı ekran başına kilitleyen gelenekler haline geldi. Günümüzde de Birleşik Krallık halkları, bu geleneklerine pek bağlı. Hiç mi farklı düşünen yok?
Tabii ki farklı düşünenler de var.
Kraliyet merasimlerine katılan tüm iştirakçilerin masrafları devlet hazinesinden karşılanıyor. her insanın bildiği üzere aktiflik ve merasimlerde ‘sade’ bir biçimde geçmiyor ve dudak uçuklatan masraflar yapılıyor. Bu masraflar da vakit zaman halkın reaksiyonunu çekiyor. Hatta protestolar yapıldığına bile şahit oluyoruz.
Nitekim büyük çoğunluk kraliyet ailesinin merasimlerinden, varlığından hoşnut olsa da halkın %18’e yakını devlet idare sisteminin değişmesini istiyor. 1969 senelerından itibaren süregelen anketler azınlık bir kısmın cumhuriyetle yönetilmek istediğini gösterse de büyük çoğunluk anayasal monarşi sistemini benimsemiş durumda.
bu biçimde gelmiş, bu biçimde gidecek üzere.
Yani sonuç olarak; Birleşik Krallık halkının çoğunluğu halinden şad. Dünya çapında azınlıkta kalan bir kısım ise büyük ve şaşaalı taç giyme merasimlerinin büyük bir israf olduğunu ve artık Birleşik Krallık’ta ‘cumhuriyet’ sisteminin olması gerektiğini düşünüyor. Natürel ki bu sesler, başkalarından daha kısık çıkıyor zira kraliyet ailesine büyük bir bağlılık var. Yani bu biçimde gelmiş, bu biçimde de gidecek üzere duruyor…
Monarşi ile ilgili ayrıntılı bilgiler için:
II. Elizabeth’in vefatının akabinde uygulanacak olan ‘Londra Köprüsü Operasyonu’
Kaynaklar: Royal.uk , BBC News UK, BBC, Grid
Bazılarımız ise olaya farklı bir boyuttan bakmaya başladık ve durup “niçin hala Birleşik Krallık’ta hala krallık sistemi var?” diye sorgualadık. Tartışmalı bir ömrü ve saltanatı olsa da Kraliçe II. Elizabeth, vefatıyla bu soruları bir daha akıllara getirmeyi başardı. Bugün sizlerle aklımızdaki birtakım sorulara birlikte yanıt arayacağız.
Önce kraliyet ailesinin idarede bir tesiri olup olmadığına bakalım.
Birleşik Krallık, yüzseneler boyunca monarşi sistemiyle yönetildi. ötürüsıyla da halk, kral ve kraliçelerine her vakit büyük bir hürmet duydu. Lakin şu anda Birleşik Krallık ‘anayasal monarşi’ sistemiyle yönetiliyor. Yani devletle ilgili bir karar alınırken tüm güç parlamentoda ve kraliyet ailesi sadece sembolik olarak bulunuyor.
Kral yahut kraliçenin ‘sembolik’ devlet lideri olarak geçmesinin niçini; seçimi kazanan parti önderine hükümet kurma yetkisi ve maddelerin yürürlüğe girmesi için onay vermek haricinde sadece merasimlerde uzunluk göstermeleridir. Yeni kanunların onaylanmasında son kelam kraliyetin olsa da 1708 yılından beri tüm yasalar onaylandı. Bu da kral ve kraliçenin pek de yetkisi olmadığının bir öteki delili.
E pekala niye hala kraliyet sistemi var?
İşin özü aslında fazlaca sıradan birkaç niçine dayanıyor. birinci vakit içinderda; kral ve kraliçe, tüm Birleşik Krallık’ta (hatta dünyada) hayli seviliyor. O denli ki; hayattayken yaptıklarıyla tenkitlerin maksadı olsa da Elizabeth’in mevti yüz binlerce insanı yasa boğdu. Birleşik Krallık, sanılanın bilakis sırf İngiltere’yi kapsamıyor. İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’yla beraber4 kurucu ülke ve 16 bölgeden oluşuyor. Kraliyet sistemi, 1600’lü senelerdan bu yana ülkeleri ve bölgeleri birbirine bağlayan bir güç olarak görülüyor.
aynı vakitte bir öbür sebep de kraliyet ailesinden gelen yöneticilerin halka itimat veriyor olması. Çünkü kral yahut kraliçe olan bireyler hayatları boyunca kraliyet yaşantısının ortasında oluyor. Natürel bir de işin geleneksel kısmı var. Madalya ve takdim merasimleri, kraliyet düğünleri ve alışılmış ki taç giyme merasimleri yalnızca Birleşik Krallık değil tüm dünyayı ekran başına kilitleyen gelenekler haline geldi. Günümüzde de Birleşik Krallık halkları, bu geleneklerine pek bağlı. Hiç mi farklı düşünen yok?
Tabii ki farklı düşünenler de var.
Kraliyet merasimlerine katılan tüm iştirakçilerin masrafları devlet hazinesinden karşılanıyor. her insanın bildiği üzere aktiflik ve merasimlerde ‘sade’ bir biçimde geçmiyor ve dudak uçuklatan masraflar yapılıyor. Bu masraflar da vakit zaman halkın reaksiyonunu çekiyor. Hatta protestolar yapıldığına bile şahit oluyoruz.
Nitekim büyük çoğunluk kraliyet ailesinin merasimlerinden, varlığından hoşnut olsa da halkın %18’e yakını devlet idare sisteminin değişmesini istiyor. 1969 senelerından itibaren süregelen anketler azınlık bir kısmın cumhuriyetle yönetilmek istediğini gösterse de büyük çoğunluk anayasal monarşi sistemini benimsemiş durumda.
bu biçimde gelmiş, bu biçimde gidecek üzere.
Yani sonuç olarak; Birleşik Krallık halkının çoğunluğu halinden şad. Dünya çapında azınlıkta kalan bir kısım ise büyük ve şaşaalı taç giyme merasimlerinin büyük bir israf olduğunu ve artık Birleşik Krallık’ta ‘cumhuriyet’ sisteminin olması gerektiğini düşünüyor. Natürel ki bu sesler, başkalarından daha kısık çıkıyor zira kraliyet ailesine büyük bir bağlılık var. Yani bu biçimde gelmiş, bu biçimde de gidecek üzere duruyor…
Monarşi ile ilgili ayrıntılı bilgiler için:
II. Elizabeth’in vefatının akabinde uygulanacak olan ‘Londra Köprüsü Operasyonu’
Kaynaklar: Royal.uk , BBC News UK, BBC, Grid