ahmetbeyler
Yeni Üye
Özellikle pandemi sürecinde konutlarımızdan çıkamadığımız o güçlü günlerde evcil hayvan dostlarımızın varlığını bir defa daha anladık. Hatta evcil hayvan sahibi olma oranının son 3 yılda önemli biçimde arttığı gerçeği de bu fikri güzelce benimsediğimizi gözler önüne seriyor.
Çoğu vakit kan bağımız olan insanlardan, birfazlaca akrabamızdan daha uygun hissettiren evcil hayvanlarımızın psikolojimiz üstündeki tesirlerini öğrenmeye hazır olun.
Daha fazla memnunluk hormonunu kim istemez?
Yapılan araştırmalara nazaran günde ortalama 25 dakika evcil hayvanlarıyla kaliteli vakit geçiren, ilgilenen ve göz temasında bulunan insanların salgıladıkları memnunluk hormonu diye bildiğimiz oksitosin düzeyinin %25 oranında arttırdığı gözlemlenmiştir.
Üstelik evcil hayvan yetiştirmenin fizyolojik yararları oksitosinle sonlu değil. Sorumlu olduğumuz evcil hayvanların bakımını sağladığımızda onların sağlıklı ve keyifli olduklarını görmek, sevdiğimiz aktiviteleri gerçekleştirirken aldığımız haz duygusu kararında dopamin ve serotonin hormonlarını da yüksek dozlarda salgılıyoruz. bu biçimdece tasa ve gerilimden birkaç adım daha uzaklaşmış olursunuz.
Ruhunuzun da güzelleşmeye hakkı yok mu?
Çeşitli niçinlerden dolayı yaşadığımız ruhsal problemler ömür kalitemizi çok düşürüyor. Öz itimat eksikliklerinden demansa, depresyondan şizofreniye kadar küçük büyük bir hayli ruhsal problemle çaba ediyor olabilirsiniz. Daha düzgün hissetmenizi sağlayacak bir yol biliyoruz.
İnsanların hayvanlarla kurduğu sağlıklı ve kuvvetli bağları kullanarak gerçekleştirilen bir terapi yolu olan Hayvan Takviyeli Terapi yani HDT, tam da bahsetmiş olduğumiz usul. Sahip olduğu toplumsal hünerlerin öteki evcil hayvanlara kıyasla daha yüksek olması sebebiyle bu terapilerde sıklıkla köpekler tercih ediliyor.
Yalnız olmadığınızı biliyor muydunuz?
Sanal toplumsallaşmanın ve online etkileşimlerin dev boyutlara geldiği bu periyodun tahminen de en büyük zorluğunu düşünürsek, giderek yalnızlaştığımız gerçeğiyle yüzleşebiliriz.
yaşamımıza dahil ettiğimiz evcil hayvanlarımız aslında asosyalleşmeye hakikat giden ve monotonlaşan yaşantımızda hissettiğimiz yalnızlık hissine düzgün geliyor. Onları ailemizin birer üyesi üzere kabul etmek, şartsız sevmek ve sevgilerini hissetmek bize bu hayatta “yalnız olmadığımız” bildirisini veriyor.
Sorumluluk almayı öğrenmenin vakti gelmedi mi?
Özellikle çocukluk devirlerinde bir evcil hayvana sahip olan insanların yetişkinlik devrinde daha sorumlu bireyler haline gelmesi şüphesiz tesadüf değil! Okul periyodunun başlamasıyla birlikte sorumluluk alabilecek yaşlara gelen bir çocuğun o hayvanın bakımını üstlenmesi, herhangi bir çıkarı olmadan onun muhtaçlıklarını karşılaması, toplumsal hayatında daha öz inançlı ve dışa dönük bulunmasına katkı sağlıyor.
Empati yapma kabiliyetinizi geliştirmeye hazır mısınız?
Karşınızda hisli gözlerle size bakan kedinizin neye gereksinimi olduğunu anlamanız saniyelerinizi alıyordur muhtemelen. Hangi durumlarda ne kadar canının yanacağını, ne vakit acıkacağını ve hatta o an ne kadar memnun olduğunu…
Bu ayrıntıların hepsine hakimsiniz. İşte tam da o an, karnı acıkan evcil hayvanınızı beslerken beraberinde empati hissinizi da doyuma ulaştırıyorsunuz farkında olmadan.
Fiziksel olarak yaşlanmaya karşı nasıl müspet tesirlerinin yanı sıra beyninizin yaşlanmasını da yavaşlattığını söylesek?
2010-2016 yılları içinde Michigan Üniversitesinde 50 yaşından büyük 20.000’den çok katılımcıyla gerçekleştirilen bir çalışmada, iştirakçilere birtakım bilişsel testler uygulandı.
Evcil hayvan sahiplenen bireylerin daha sonraki senelerda da gelişmenini takip eden iştirakçilerden 5 yıldan uzun müddettir evcil hayvan sahibi olanları uzun ve kısa vadeli devirlerde hafızalarının daha kuvvetli olduğu ortaya çıktı.
Ev arkadaşlığı yaptığımız can dostlarımızın hormonlarımızdan, ruhsal sorunlarımıza kadar biroldukca hasarı onardığını öğrendik. Siz de deneyimlediklerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz. Kim bilir tahminen barınaklarda sevgi bekleyen hayvan dostlarımızın biri, sayenizde yuva sahibi olur!
Çoğu vakit kan bağımız olan insanlardan, birfazlaca akrabamızdan daha uygun hissettiren evcil hayvanlarımızın psikolojimiz üstündeki tesirlerini öğrenmeye hazır olun.
Daha fazla memnunluk hormonunu kim istemez?
Yapılan araştırmalara nazaran günde ortalama 25 dakika evcil hayvanlarıyla kaliteli vakit geçiren, ilgilenen ve göz temasında bulunan insanların salgıladıkları memnunluk hormonu diye bildiğimiz oksitosin düzeyinin %25 oranında arttırdığı gözlemlenmiştir.
Üstelik evcil hayvan yetiştirmenin fizyolojik yararları oksitosinle sonlu değil. Sorumlu olduğumuz evcil hayvanların bakımını sağladığımızda onların sağlıklı ve keyifli olduklarını görmek, sevdiğimiz aktiviteleri gerçekleştirirken aldığımız haz duygusu kararında dopamin ve serotonin hormonlarını da yüksek dozlarda salgılıyoruz. bu biçimdece tasa ve gerilimden birkaç adım daha uzaklaşmış olursunuz.
Ruhunuzun da güzelleşmeye hakkı yok mu?
Çeşitli niçinlerden dolayı yaşadığımız ruhsal problemler ömür kalitemizi çok düşürüyor. Öz itimat eksikliklerinden demansa, depresyondan şizofreniye kadar küçük büyük bir hayli ruhsal problemle çaba ediyor olabilirsiniz. Daha düzgün hissetmenizi sağlayacak bir yol biliyoruz.
İnsanların hayvanlarla kurduğu sağlıklı ve kuvvetli bağları kullanarak gerçekleştirilen bir terapi yolu olan Hayvan Takviyeli Terapi yani HDT, tam da bahsetmiş olduğumiz usul. Sahip olduğu toplumsal hünerlerin öteki evcil hayvanlara kıyasla daha yüksek olması sebebiyle bu terapilerde sıklıkla köpekler tercih ediliyor.
Yalnız olmadığınızı biliyor muydunuz?
Sanal toplumsallaşmanın ve online etkileşimlerin dev boyutlara geldiği bu periyodun tahminen de en büyük zorluğunu düşünürsek, giderek yalnızlaştığımız gerçeğiyle yüzleşebiliriz.
yaşamımıza dahil ettiğimiz evcil hayvanlarımız aslında asosyalleşmeye hakikat giden ve monotonlaşan yaşantımızda hissettiğimiz yalnızlık hissine düzgün geliyor. Onları ailemizin birer üyesi üzere kabul etmek, şartsız sevmek ve sevgilerini hissetmek bize bu hayatta “yalnız olmadığımız” bildirisini veriyor.
Sorumluluk almayı öğrenmenin vakti gelmedi mi?
Özellikle çocukluk devirlerinde bir evcil hayvana sahip olan insanların yetişkinlik devrinde daha sorumlu bireyler haline gelmesi şüphesiz tesadüf değil! Okul periyodunun başlamasıyla birlikte sorumluluk alabilecek yaşlara gelen bir çocuğun o hayvanın bakımını üstlenmesi, herhangi bir çıkarı olmadan onun muhtaçlıklarını karşılaması, toplumsal hayatında daha öz inançlı ve dışa dönük bulunmasına katkı sağlıyor.
Empati yapma kabiliyetinizi geliştirmeye hazır mısınız?
Karşınızda hisli gözlerle size bakan kedinizin neye gereksinimi olduğunu anlamanız saniyelerinizi alıyordur muhtemelen. Hangi durumlarda ne kadar canının yanacağını, ne vakit acıkacağını ve hatta o an ne kadar memnun olduğunu…
Bu ayrıntıların hepsine hakimsiniz. İşte tam da o an, karnı acıkan evcil hayvanınızı beslerken beraberinde empati hissinizi da doyuma ulaştırıyorsunuz farkında olmadan.
Fiziksel olarak yaşlanmaya karşı nasıl müspet tesirlerinin yanı sıra beyninizin yaşlanmasını da yavaşlattığını söylesek?
2010-2016 yılları içinde Michigan Üniversitesinde 50 yaşından büyük 20.000’den çok katılımcıyla gerçekleştirilen bir çalışmada, iştirakçilere birtakım bilişsel testler uygulandı.
Evcil hayvan sahiplenen bireylerin daha sonraki senelerda da gelişmenini takip eden iştirakçilerden 5 yıldan uzun müddettir evcil hayvan sahibi olanları uzun ve kısa vadeli devirlerde hafızalarının daha kuvvetli olduğu ortaya çıktı.
Ev arkadaşlığı yaptığımız can dostlarımızın hormonlarımızdan, ruhsal sorunlarımıza kadar biroldukca hasarı onardığını öğrendik. Siz de deneyimlediklerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz. Kim bilir tahminen barınaklarda sevgi bekleyen hayvan dostlarımızın biri, sayenizde yuva sahibi olur!
- Kaynaklar: Journal of Aging and Health, National Library of Medicine