ahmetbeyler
Yeni Üye
Yöntemin işe yaraması durumunda Çin, Covid-19’un hiç var olmadığı günlerine geri dönecek. Fakat bu, Covid-19’un tüm dünyaya yayıldığı düşünüldüğünde çok kuvvetli bir yol. Gerçekten Çin’deki yetkililer de bunun farkında.
Bu yol için düğmeye basıldığı andan bu yana hayli sıkı ve katı kurallar uygulamaya sokuldu. Sokakta yürüyen insanlara zorla Covid testi yapılmaya bile başlandı. Hatta toplumsal medyada birfazlaca mecrada da bu imajlar olay yarattı.
Sıfır vaka siyaseti ülkeyi kendi ortasında böldü, protestolar başladı.
Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz günlerde Çin’de birtakım protestolar yaşanmış ve bu durumun Apple, Samsung üzere teknoloji devlerini etkileyebileceği gündeme gelmişti. Protestoların niçini ise Covid-19’un başından bu yana ülkede sıkı bir karantina süreci yaşanıyor olması. Doğal üzerine bir de sıfır vaka siyaseti girince halk daha fazla karantina istemediğini sokaklarda haykırmaya başladı.
Foxconn’da yaşanan bu küçük çaplı kriz bugün son buldu. Lakin Çin’de hala katı karantina kuralları uygulanıyor. Natürel ki kurallar ülkedeki tüm hayatı da etkiliyor.
Çin’in makul bölgelerinde karantina kampları inşa ediliyor, kontroller artmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl Shijiazhuang’da inşa edilen 4 bin kişilik karantina kampının akabinde bu kere de Guangzhou’yada 90 bin izolasyon kapsülüne sahip kamp inşa edilmeye başlandı. İzlediğimiz endişe sinemalarını andıran bu manzaralar, ülkenin Covid-19 siyasetinin ne kadar sıkı olduğunu da kanıtlıyor. Alışılmış ki sadece karantina kampları inşa edilmiyor.
Çin’in rastgele bir bölgesinde birkaç Covid olayı görüldüğünde ilgili bölge karantina altına alınıyor ve bölgedeki tüm insanlara toplu biçimde testler yapılıyor. Covid hadisesi görülen şahıslar meskenlerinde yahut devlet tesislerinde karantina altına alınmaya devam ediyor. Karantina bölgesi olarak belirlenen bölgelerde ise okullar ve işletmeler kapatılıyor.
Üstelik işletmeler, mağazalar üzere yerlerin kapatılması olayın belirlenmesinin ardından kısa bir süre ortasında gerçekleştiriliyor. Bu sebeple de beşerler mağazalarda kilitli kalmaktan korktukları için alışveriş yaptıkları, çalıştıkları yerlerden ‘kaçış planı’ yapıyorlar. Hükümet ise sıfır hadiseye düşme konusunda ısrarcı ve kendince sebepleri var.
Öte yandan Çin, dünyanın en kalabalık ülkesi. ötürüsıyla bu biçimdesine büyük bir kalabalığın ortasında dolaşan virüsü yenmek epey daha güç.
Yaklaşık 1,5 milyar nüfusa sahip olunması toplumsal bir virüs olan Covid-19’u yenmeyi de zorlaştırıyor. Çünkü Çin’de hala olay sayıları çok yüksek. Hükümet de bu sebeple sıfır hadise siyasetinin yeni can kayıplarını önlemek için gerekli olduğunu belirtiyor.
Nitekim geçtiğimiz günlerde de ülkedeki olay sayısı birinci kez 40 bini geçerek rekor kırdı. Çin’in gayesinin sıfır olay olduğunu düşünürsek uzun bir süre daha karantina kurallarının devam edebileceğini ön gorebiliriz.
Peki sıfır hadiseye düşülmesi mümkün mü?
Hem toplumsal medya hesapları üzerinden yaptığı bilgilendirici paylaşımlarla tıpkı vakitte 20 yıldır virüsler üzerine yaptığı çalışmalarla tanıdığımız Virolog ve Biyoteknoloji Uzmanı Dr. Semih Tareen, bu husustaki sorularımızı samimiyetle yanıtladı ve şunları söylemiş oldu:
“Teoride bütün dünya 2 ay kapansa pandemi biter. Ama bunu pratik olmadığını, ayrıyeten Çin üzere 1 milyar üzeri nüfuslu bir ülkede pratikte mümkün olmayacağını anlamalıyız. Çin maalesef BioNTech aşısından epey daha az tesirli olan inaktif aşıları kullandı, bu da sıfır Covid siyasetine pek takviye olmuyor.”
Daha az nüfusa sahip Yeni Zelanda ise sıfır hadiseye ulaşmak konusunda neredeyse başarılı olmuştu.
5 milyon nüfusa sahip olan Yeni Zelanda hadise sayısını sıfıra düşürmek için denedi ve neredeyse başarılı oldu. Ülkede tek bir olay bile görülmeyen 100 gün geride kaldıktan daha sonra ise virüsler bir daha ortaya çıktı. Milletlerarası seyahatlerden ve bilinmeyen kaynaklardan yeni enfeksiyonlar doğdu.
Yani bir ülkede sıfır olaya ulaşmak için tüm uluslararası seyahatlerin kalıcı olarak engellenmesi, iç ve dış ticaretin durma noktasına gelmesi gerekir. Bu da ülke ekonominizi önemli derecede olumsuz etkileyecektir. Gerçekten yurt dışı gidiş-dönüşler yasak olmasa da Çin iktisadı de katı karantina kurallarından nasibini almış durumda.
yeniden karantinaya girme ihtimalimiz var mı?
Dr. Semih Tareen’e göre; Türkiye, ABD ve öbür biroldukca ülkede tekrar kapanma mümkünlüğü pek mümkün değil. Lakin Tareen, hükümet siyaseti ve yürütülme formu ABD, Türkiye’den oldukça daha farklı olan Çin’de bir tam kapanma daha yaşanıp yaşanmayacağını kestiremediklerini belirtiliyor.
Yeni varyantların gelip gelmeyeceğini sorduğumuzda ise Tareen “Yeni varyantlar her vakit çıkacak. Bu biyolojinin evrimi ve gerçeği” karşılığını verdi.
Peki sizce tüm dünyada Covid-19 ne vakit bitecek? Çin’de uygulanan katı karantina kurallarını gerekli buluyor musunuz? Yorumlarda bizlere belirtmeyi unutmayın…
Bu yol için düğmeye basıldığı andan bu yana hayli sıkı ve katı kurallar uygulamaya sokuldu. Sokakta yürüyen insanlara zorla Covid testi yapılmaya bile başlandı. Hatta toplumsal medyada birfazlaca mecrada da bu imajlar olay yarattı.
Sıfır vaka siyaseti ülkeyi kendi ortasında böldü, protestolar başladı.
Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz günlerde Çin’de birtakım protestolar yaşanmış ve bu durumun Apple, Samsung üzere teknoloji devlerini etkileyebileceği gündeme gelmişti. Protestoların niçini ise Covid-19’un başından bu yana ülkede sıkı bir karantina süreci yaşanıyor olması. Doğal üzerine bir de sıfır vaka siyaseti girince halk daha fazla karantina istemediğini sokaklarda haykırmaya başladı.
Foxconn’da yaşanan bu küçük çaplı kriz bugün son buldu. Lakin Çin’de hala katı karantina kuralları uygulanıyor. Natürel ki kurallar ülkedeki tüm hayatı da etkiliyor.
Çin’in makul bölgelerinde karantina kampları inşa ediliyor, kontroller artmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl Shijiazhuang’da inşa edilen 4 bin kişilik karantina kampının akabinde bu kere de Guangzhou’yada 90 bin izolasyon kapsülüne sahip kamp inşa edilmeye başlandı. İzlediğimiz endişe sinemalarını andıran bu manzaralar, ülkenin Covid-19 siyasetinin ne kadar sıkı olduğunu da kanıtlıyor. Alışılmış ki sadece karantina kampları inşa edilmiyor.
Çin’in rastgele bir bölgesinde birkaç Covid olayı görüldüğünde ilgili bölge karantina altına alınıyor ve bölgedeki tüm insanlara toplu biçimde testler yapılıyor. Covid hadisesi görülen şahıslar meskenlerinde yahut devlet tesislerinde karantina altına alınmaya devam ediyor. Karantina bölgesi olarak belirlenen bölgelerde ise okullar ve işletmeler kapatılıyor.
Üstelik işletmeler, mağazalar üzere yerlerin kapatılması olayın belirlenmesinin ardından kısa bir süre ortasında gerçekleştiriliyor. Bu sebeple de beşerler mağazalarda kilitli kalmaktan korktukları için alışveriş yaptıkları, çalıştıkları yerlerden ‘kaçış planı’ yapıyorlar. Hükümet ise sıfır hadiseye düşme konusunda ısrarcı ve kendince sebepleri var.
Öte yandan Çin, dünyanın en kalabalık ülkesi. ötürüsıyla bu biçimdesine büyük bir kalabalığın ortasında dolaşan virüsü yenmek epey daha güç.
Yaklaşık 1,5 milyar nüfusa sahip olunması toplumsal bir virüs olan Covid-19’u yenmeyi de zorlaştırıyor. Çünkü Çin’de hala olay sayıları çok yüksek. Hükümet de bu sebeple sıfır hadise siyasetinin yeni can kayıplarını önlemek için gerekli olduğunu belirtiyor.
Nitekim geçtiğimiz günlerde de ülkedeki olay sayısı birinci kez 40 bini geçerek rekor kırdı. Çin’in gayesinin sıfır olay olduğunu düşünürsek uzun bir süre daha karantina kurallarının devam edebileceğini ön gorebiliriz.
Peki sıfır hadiseye düşülmesi mümkün mü?
Hem toplumsal medya hesapları üzerinden yaptığı bilgilendirici paylaşımlarla tıpkı vakitte 20 yıldır virüsler üzerine yaptığı çalışmalarla tanıdığımız Virolog ve Biyoteknoloji Uzmanı Dr. Semih Tareen, bu husustaki sorularımızı samimiyetle yanıtladı ve şunları söylemiş oldu:
“Teoride bütün dünya 2 ay kapansa pandemi biter. Ama bunu pratik olmadığını, ayrıyeten Çin üzere 1 milyar üzeri nüfuslu bir ülkede pratikte mümkün olmayacağını anlamalıyız. Çin maalesef BioNTech aşısından epey daha az tesirli olan inaktif aşıları kullandı, bu da sıfır Covid siyasetine pek takviye olmuyor.”
Daha az nüfusa sahip Yeni Zelanda ise sıfır hadiseye ulaşmak konusunda neredeyse başarılı olmuştu.
5 milyon nüfusa sahip olan Yeni Zelanda hadise sayısını sıfıra düşürmek için denedi ve neredeyse başarılı oldu. Ülkede tek bir olay bile görülmeyen 100 gün geride kaldıktan daha sonra ise virüsler bir daha ortaya çıktı. Milletlerarası seyahatlerden ve bilinmeyen kaynaklardan yeni enfeksiyonlar doğdu.
Yani bir ülkede sıfır olaya ulaşmak için tüm uluslararası seyahatlerin kalıcı olarak engellenmesi, iç ve dış ticaretin durma noktasına gelmesi gerekir. Bu da ülke ekonominizi önemli derecede olumsuz etkileyecektir. Gerçekten yurt dışı gidiş-dönüşler yasak olmasa da Çin iktisadı de katı karantina kurallarından nasibini almış durumda.
yeniden karantinaya girme ihtimalimiz var mı?
Dr. Semih Tareen’e göre; Türkiye, ABD ve öbür biroldukca ülkede tekrar kapanma mümkünlüğü pek mümkün değil. Lakin Tareen, hükümet siyaseti ve yürütülme formu ABD, Türkiye’den oldukça daha farklı olan Çin’de bir tam kapanma daha yaşanıp yaşanmayacağını kestiremediklerini belirtiliyor.
Yeni varyantların gelip gelmeyeceğini sorduğumuzda ise Tareen “Yeni varyantlar her vakit çıkacak. Bu biyolojinin evrimi ve gerçeği” karşılığını verdi.
Peki sizce tüm dünyada Covid-19 ne vakit bitecek? Çin’de uygulanan katı karantina kurallarını gerekli buluyor musunuz? Yorumlarda bizlere belirtmeyi unutmayın…
- Kaynaklar: the Conversation, BBC