ahmetbeyler
Yeni Üye
2022 yılı boyunca ekonomik olarak ülkeleri güç durumda bırakan bir fazlaca olay yaşadık. Rusya-Ukrayna içindeki tansiyonun, Çin-ABD içinde yaşanan çekişmelerin, çip ve buğday krizinin tesirlerini hala yaşamaya devam ediyoruz.
Dolar ve Euro’nun da artışıyla bir arada iç ve dış ticaretlerimiz büyük ölçüde etkilendi. Kurdaki bu artışın tesirlerini ise yurt haricinde alışveriş yapmak istediğinizde net bir biçimde hissedebilirsiniz. Biliyorsunuz ki yurt haricinde bir hayli ülkede dolar yahut Euro para ünitesi kullanılıyor. Yani Türkiye’den cebinizde 100 TL’yle yurt dışına çıktığınızda paranız bir anda 5,36 dolara yahut 5,04 Euro’ya dönüşüyor.
örneğin ABD’de… Cebinizde 100 TL’yle markete girdiğinizde görmüş olduğunuz Starbucks içeceklerinden sırf birini satın alabilirsiniz.
İllaki marketten almanıza gerek yok, “Starbucks’a gideyim kahvemi orada içeyim, hem Instagram’a story de atarım” derseniz de market fiyatlarıyla kafe fiyatları neredeyse tıpkı. Örneğin Caramel Machiato markette de Starbucks’ta da 5,25 dolar. Yani 98 TL.
Starbucks’ımızı içtik, Almanya’dan da yemeklik bir şeyler alalım.
Çoğumuza küçükken annelerimizin zorla yedirdiği ve bir süre daha sonra tadına alışıp sevmeye başladığımız fasulye, Almanya’da kilosu yaklaşık 5 Euro’dan satılıyor. Cebimizdeki 100 TL güncel kurla 5,05 Euro yaptığına nazaran akşam yemeğinde fasulye yiyebiliriz. Doğal yemek yapmak için gerekli öteki materyallere paramız yetmiyor.
Fransa’ya geçelim. Sağlığa ziyanlı olsa da sırf bir bira alabiliyoruz.
Fransa’da ithal bira içmek istiyorsanız bunun için 5 Euro ödemeniz gerekiyor. Bira içmeyi tercih etmiyorsanız tıpkı fiyata 2 tane 330 ml’lik kutu kola alabilirsiniz.
Karnımız gitgide acıktı. Artık Arjantin’de bir tane hamburger yiyelim.
100 TL’mizi Arjantin’de ülkenin lokal para ünitesine çevirdiğimizde 922 Arjantin Pesosu yapıyor. Bununla de gidip McDonald’s’tan bir tane hamburger yiyebilirsiniz. Lakin menü değil, tek bir hamburger. “Messi dünyanın en düzgün futbolcusu” derseniz tahminen kalplerini kazanırsınız ve yanında küçük bir patates verirler. Çünkü tüm ülkede futbol yakından takip ediliyor.
Brezilya’ya geldik. Sinemada şöyleki hoş bir sinemaya girmeyelim mi?
Hazır Avatar 2’de yeni vizyona girmişken Brezilya’da sinemaya girip 27 Brezilya Reali (100 TL) harcayarak sineması izleyebilirsiniz.
İspanya’dan da 100 TL’mizle kahvaltılık süzme peynir alalım.
İspanya’da resmi para ünitesi 2002 yılından beri Euro olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 4.60 Euro’ya da 1 kilo süzme peynir alabilirsiniz.
Çin’de 1 fincan kapuçino, yanında da 1 cheeseburger alabilirsiniz.
“Cheeseburger ve kapuçino ne alaka” demeyin. Ülkedeki en kıymetli içeceklerden biri kapuçino. O denli ki bir kola 3.40 Çin Yuanı (9,10 TL) iken bir fincan kapuçino 26 Çin Yuanı (yaklaşık 70 TL). Bir cheeseburger ise 11 Çin Yanı, yani 28 TL. Kapuçinonun tadını merak etmiyorsanız, ucuz bir restorana gidip 80 TL’ye yemek yiyebilir, yanında da 25 TL’ye lokal bira içebilirsiniz.
Venezuela’da 1 kg armutu sepetinize ekleyebilirsiniz.
Venezuela’da bir epey zerzevatın ve tropikal meyvenin kilosu 10 ila 30 TL içinde değişiyor. Lakin elma, armut üzere meyveler fazlaca daha değerli. 100 TL’yle (yaklaşık 85 Venezuela Bolivarı) yaklaşık 5 kilo muz alabiliyorken; birebir parayla armut almak istediğinizde sadece 1 kilo alabiliyorsunuz.
Hollanda’da mahallî ulaşım araçlarını tek seferlik kullanabilir ve meskeninize 1 somun ekmek götürebilirsiniz.
Hollanda’da 1 somun ekmek için ödemeniz gereken ölçü 1.90 Euro (yaklaşık 38 TL), kent içi ulaşımda tek tarafa bir bilet ise 3 Euro (yaklaşık 60 TL) yani toplamda 98 TL’ye bir yerden bir yere gidip, sırf bir tane ekmek alabiliyorsunuz.
Survivor’ı Survivor’da yaşayalım dedik, Dominik Cumhuriyeti’ne geldik. 100 TL’ye ucuz bir restoranda yemek yiyebiliyoruz.
Dominik’te 100 TL’mizi ülkenin resmi para ünitesine çevirdiğimizde 297 Dominik Pesosu yapıyor. Bu parayla ucuz bir restoranda yukarıda gördüğünüz üzere, ülkemiz lezzetlerinden çok uzaklaşmayacağınız bir yemek yiyebilirsiniz.
Belçika’da 330 ml’lik 1 kutu kola ve 1 şişe su alabilirsiniz.
Belçika’da da resmi para ünitesi bir süre evvel Euro olarak değiştirildi. 2.50 Euro’ya bir kutu kola, 2.20 Euro’ya bir şişe su aldığınızda ise toplam 92 TL harcamış oluyorsunuz. Cebinizde kalan 8 TL’yle de Türkiye’ye döndüğünüzde küçük bir çikolata alabilirsiniz. Çünkü Belçika’da bu parayla alabileceğiniz pek bir şey yok.
İsveç’te bir taksiye bindiğinizde yaklaşık 3 km yol gidebilirsiniz.
İsveç’te taksi ücretleri km başına 20 İsveç Kronu, yani yaklaşık 35 TL’dir. Cebinizde 100 TL’yle taksiye binip gidebildiğiniz kadar gittiğinizde ise yaklaşık 3 km yol gidebilirsiniz.
Türkiye’de ise 32’li tuvalet kağıdı alabilirsiniz. Doğal indirimdeyse…
Ülkemizdeki artırımlardan en hayli nasibini alan eserlerden biri de tuvalet kağıdı oldu. Maalesef 100 TL’ye artık tuvalet kağıdı bulmak bile sıkıntı. Alışılmış ki 100 TL’ye bir fazlaca şey alabilirsiniz fakat bu parayı tek bir esere verecekseniz alınabilecek en mantıklı şeylerden biri indirimden 32’li tuvalet kağıdı almak olabilir.
Peki cebimizde 100 TL değil de 1 dolar olsaydı farklı ülkelerden ne alabilirdik?
Türkiye’de meskeni, arabayı satsak ABD’de neler alabiliriz?
Dolar ve Euro’nun da artışıyla bir arada iç ve dış ticaretlerimiz büyük ölçüde etkilendi. Kurdaki bu artışın tesirlerini ise yurt haricinde alışveriş yapmak istediğinizde net bir biçimde hissedebilirsiniz. Biliyorsunuz ki yurt haricinde bir hayli ülkede dolar yahut Euro para ünitesi kullanılıyor. Yani Türkiye’den cebinizde 100 TL’yle yurt dışına çıktığınızda paranız bir anda 5,36 dolara yahut 5,04 Euro’ya dönüşüyor.
örneğin ABD’de… Cebinizde 100 TL’yle markete girdiğinizde görmüş olduğunuz Starbucks içeceklerinden sırf birini satın alabilirsiniz.
İllaki marketten almanıza gerek yok, “Starbucks’a gideyim kahvemi orada içeyim, hem Instagram’a story de atarım” derseniz de market fiyatlarıyla kafe fiyatları neredeyse tıpkı. Örneğin Caramel Machiato markette de Starbucks’ta da 5,25 dolar. Yani 98 TL.
Starbucks’ımızı içtik, Almanya’dan da yemeklik bir şeyler alalım.
Çoğumuza küçükken annelerimizin zorla yedirdiği ve bir süre daha sonra tadına alışıp sevmeye başladığımız fasulye, Almanya’da kilosu yaklaşık 5 Euro’dan satılıyor. Cebimizdeki 100 TL güncel kurla 5,05 Euro yaptığına nazaran akşam yemeğinde fasulye yiyebiliriz. Doğal yemek yapmak için gerekli öteki materyallere paramız yetmiyor.
Fransa’ya geçelim. Sağlığa ziyanlı olsa da sırf bir bira alabiliyoruz.
Fransa’da ithal bira içmek istiyorsanız bunun için 5 Euro ödemeniz gerekiyor. Bira içmeyi tercih etmiyorsanız tıpkı fiyata 2 tane 330 ml’lik kutu kola alabilirsiniz.
Karnımız gitgide acıktı. Artık Arjantin’de bir tane hamburger yiyelim.
100 TL’mizi Arjantin’de ülkenin lokal para ünitesine çevirdiğimizde 922 Arjantin Pesosu yapıyor. Bununla de gidip McDonald’s’tan bir tane hamburger yiyebilirsiniz. Lakin menü değil, tek bir hamburger. “Messi dünyanın en düzgün futbolcusu” derseniz tahminen kalplerini kazanırsınız ve yanında küçük bir patates verirler. Çünkü tüm ülkede futbol yakından takip ediliyor.
Brezilya’ya geldik. Sinemada şöyleki hoş bir sinemaya girmeyelim mi?
Hazır Avatar 2’de yeni vizyona girmişken Brezilya’da sinemaya girip 27 Brezilya Reali (100 TL) harcayarak sineması izleyebilirsiniz.
İspanya’dan da 100 TL’mizle kahvaltılık süzme peynir alalım.
İspanya’da resmi para ünitesi 2002 yılından beri Euro olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 4.60 Euro’ya da 1 kilo süzme peynir alabilirsiniz.
Çin’de 1 fincan kapuçino, yanında da 1 cheeseburger alabilirsiniz.
“Cheeseburger ve kapuçino ne alaka” demeyin. Ülkedeki en kıymetli içeceklerden biri kapuçino. O denli ki bir kola 3.40 Çin Yuanı (9,10 TL) iken bir fincan kapuçino 26 Çin Yuanı (yaklaşık 70 TL). Bir cheeseburger ise 11 Çin Yanı, yani 28 TL. Kapuçinonun tadını merak etmiyorsanız, ucuz bir restorana gidip 80 TL’ye yemek yiyebilir, yanında da 25 TL’ye lokal bira içebilirsiniz.
Venezuela’da 1 kg armutu sepetinize ekleyebilirsiniz.
Venezuela’da bir epey zerzevatın ve tropikal meyvenin kilosu 10 ila 30 TL içinde değişiyor. Lakin elma, armut üzere meyveler fazlaca daha değerli. 100 TL’yle (yaklaşık 85 Venezuela Bolivarı) yaklaşık 5 kilo muz alabiliyorken; birebir parayla armut almak istediğinizde sadece 1 kilo alabiliyorsunuz.
Hollanda’da mahallî ulaşım araçlarını tek seferlik kullanabilir ve meskeninize 1 somun ekmek götürebilirsiniz.
Hollanda’da 1 somun ekmek için ödemeniz gereken ölçü 1.90 Euro (yaklaşık 38 TL), kent içi ulaşımda tek tarafa bir bilet ise 3 Euro (yaklaşık 60 TL) yani toplamda 98 TL’ye bir yerden bir yere gidip, sırf bir tane ekmek alabiliyorsunuz.
Survivor’ı Survivor’da yaşayalım dedik, Dominik Cumhuriyeti’ne geldik. 100 TL’ye ucuz bir restoranda yemek yiyebiliyoruz.
Dominik’te 100 TL’mizi ülkenin resmi para ünitesine çevirdiğimizde 297 Dominik Pesosu yapıyor. Bu parayla ucuz bir restoranda yukarıda gördüğünüz üzere, ülkemiz lezzetlerinden çok uzaklaşmayacağınız bir yemek yiyebilirsiniz.
Belçika’da 330 ml’lik 1 kutu kola ve 1 şişe su alabilirsiniz.
Belçika’da da resmi para ünitesi bir süre evvel Euro olarak değiştirildi. 2.50 Euro’ya bir kutu kola, 2.20 Euro’ya bir şişe su aldığınızda ise toplam 92 TL harcamış oluyorsunuz. Cebinizde kalan 8 TL’yle de Türkiye’ye döndüğünüzde küçük bir çikolata alabilirsiniz. Çünkü Belçika’da bu parayla alabileceğiniz pek bir şey yok.
İsveç’te bir taksiye bindiğinizde yaklaşık 3 km yol gidebilirsiniz.
İsveç’te taksi ücretleri km başına 20 İsveç Kronu, yani yaklaşık 35 TL’dir. Cebinizde 100 TL’yle taksiye binip gidebildiğiniz kadar gittiğinizde ise yaklaşık 3 km yol gidebilirsiniz.
Türkiye’de ise 32’li tuvalet kağıdı alabilirsiniz. Doğal indirimdeyse…
Ülkemizdeki artırımlardan en hayli nasibini alan eserlerden biri de tuvalet kağıdı oldu. Maalesef 100 TL’ye artık tuvalet kağıdı bulmak bile sıkıntı. Alışılmış ki 100 TL’ye bir fazlaca şey alabilirsiniz fakat bu parayı tek bir esere verecekseniz alınabilecek en mantıklı şeylerden biri indirimden 32’li tuvalet kağıdı almak olabilir.
Peki cebimizde 100 TL değil de 1 dolar olsaydı farklı ülkelerden ne alabilirdik?
Türkiye’de meskeni, arabayı satsak ABD’de neler alabiliriz?